Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16061
Karar No: 2015/2440
Karar Tarihi: 10.2.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16061 Esas 2015/2440 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/16061 E.  ,  2015/2440 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    Davacılar vekili; davalının sürücüsü olduğu araçla, 9.10.2007 tarihinde ... "nın ... kentinde yaptığı trafik kazası sonucu, araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği ..."in hayatını kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için 2.000"er TL destek tazminatı ile 20.000"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, 15.12.2010 tarihli celsede, davacılar ... ve ... adına açtıkları davadan feragat ettiklerini, müvekkil ... yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacı ..."nın verilen kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Uyuşmazlık, gider avansının tamamlanması için iki hafta kesin süre verilmesine ilişkin ara kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK.) 120/2 maddesine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle gider avansına ilişkin yasal düzenleme ve ilkelerin ortaya konulmasında yarar vardır.
    Eldeki davanın açıldığı 4.11.2009 tarihi itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda (HUMK.) gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/g maddesinde ise gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK.’nun harç ve avans ödenmesi başlıklı 120. maddesinde, davacının yargılama harçları ile her yıl ..nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.
    6100 sayılı HMK.’nun delil ikamesi için avans başlıklı 324. maddesinde ise; taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
    03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup, gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, davacının, her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, delil avansının ise tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği vurgulanmıştır.
    30.09.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 6. maddesinde tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirileceği açıklanmıştır.
    Öte yandan, 6100 Sayılı HMK."nun 448. maddesinde yer alan “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” düzenlemesi gereğince; 6100 sayılı HMK. hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir.
    Yukarıda açıklandığı üzere, Yönetmelikte gider avansının içinde delil avansı için gerekli giderler de gösterilmiştir. Gider avansının yatırılmaması halinde açılan dava, dava şartı
    yokluğundan reddedilir (Yön. m. 45/3); delil avansının yatırılmaması halinde ise, o delilden vazgeçilmiş sayılır (Yön. m. 45/3). Bu durumda; Yönetmeliğin 45. maddesinin 1. fıkrası ile 4 ve 5 fıkraları arasında uyum bulunmadığından, HMK.’nun 324. maddesi gözetilerek Yönetmeliğin 45. maddesinin 4. ve 5. fıkralarının öncelikle uygulanması gerekir. (Pekcanıtez, Hakan/ Atalay, Oğuz/ Özekez, Muhammet, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku 13. Bası s. 880).
    Tüm bu açıklamaların ışığında somut olaya gelince; görülmekte olan bu dava, 1086 Sayılı HUMK döneminde 4.11.2009 tarihinde açılmıştır. 6100 sayılı HMK."nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihi itibari ile davanın ilk aşaması olan dilekçeler aşamasının tamamlandığı ve davacıya 20.1.2012 tarihli celsede “gider avansını tamamlamak üzere iki hafta kesin süre” verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda; gerek 6100 sayılı HMK."nun 120. maddesi, gerekse; HMK. Uygulama Yönetmeliği’nin 45. maddesindeki düzenlemelere göre; tarifede sayılan gider avanslarının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında mahkeme veznesine yatırılması gereken gider olması nedeni ile dilekçeler aşamasının tamamlanmış bulunması ve HMK’nin 448 maddesinin açık hükmü karşısında, dava dilekçesinde; kaza tutanakları, çalışma belgeleri ve maaş bordroları, tanık ve bilirkişi deliline dayanmış olan davacı yönünden HMK.’nun 120. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle; 1086 sayılı HUMK."nun yürürlükte olduğu 01.10.2011 tarihinden önceki dönemde açılan bu dava için yapılacak masraflar nedeniyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK.’nun 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir (YHGK"nin 12.12.2012 gün ve 2012/9-1170 E., 1172 K. sayılı kararı).
    Davacıya 20.1.2012 tarihli celsede, gider avansını yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği, gider avansının 6.2.2012 tarihinde yatırıldığı, bir sonraki celsede ise davacının kalp ameliyatı olduğu için gider avansını geç yatırdığını beyan ettiği ve 9.5.2012 tarihinde verdiği dilekçesi ile de, kesin süre içerisinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle ... Devlet Hastanesi"nden Kahramanmaraş Devlet Hastanesi"ne sevk edildiğini, burada kalp ameliyatı olduğunu, 6.3.2012 tarihine kadar tedavi gördüğünü, 6.2.2012 tarihinde de hastaneden izinli çıkarak gider avansını yatırdığını beyan ederek HMK."nun 95/1 maddesi gereğince eski hale getirme isteminde bulunduğu, dilekçesinin ekinde tedavi belgeleri ve rapor suretleri ibraz ettiği, mahkemece 25.5.2012 tarihli ara kararla eski hale getirme isteminin reddedildiği ve sonrasında da; gider avansının verilen kesin süreye rağmen yatırılmadığından ve gider avansının yatırılmasının HMK."nun 114/1-g maddesine göre dava şartı olduğundan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bazı hallerde kesin sürenin kaçırılması, o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, davanın kaybedilmesine neden olmaktadır. Böyle bir durumda, geciken adaletin adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Bu cümleden olarak, kesin sürenin amacına uygun olarak kullanılması ve yeterli uzunlukta olmasının yanı sıra, tarafların yargılamadaki tutumları ile süreye konu işlemin özelliğinin de göz önünde bulundurulması gerekir. (Benzer ilkelere (YHGK."nun 12.12.2012 gün ve 2012/9-1170 E., 1172 K.; 18.02.1983 gün 1980/1-1284, 1983/141; 22.11.1972 gün 8/832, 935; 13.10.2010 gün 2010/17-510-485; 28.04.2010 gün 2010/2-221-241 ve 28.03.2012 gün 2012/19-55-2012-249 sayılı kararlarında da değinilmiştir.)
    Yukarıda açıklandığı üzere, uyuşmazlığa konu davanın 1086 Sayılı HUMK."nun yürürlükte bulunduğu tarihte açılmış bulunması, dilekçelerin teati aşamasının bitirilip, tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada sadece HMK.’nun 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözden kaçırılarak yazılı şekilde gider avansı istenmesi yerinde olmadığı gibi, davacının kesin süreyi kapsayan sürede kalp rahatsızlığı sebebiyle operasyon geçirdiği ve tedavi gördüğü ibraz edilen belge ve raporlardan anlaşıldığı halde; mahkemece, yukarıda belirtildiği şekilde uygulama yapılmadan, davacının mazeretinin haklılığı da değerlendirilmeksizin, dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ..."a geri verilmesine, 10.2.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi