20. Hukuk Dairesi 2014/3254 E. , 2014/5155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan Hazine ve davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 120 ada 12 parsel sayılı 4205,52 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına samanlık ve fındıklık vasfıyla tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman olduğu iddiasıyla dava açmış, yargılama sırasında Hazine aynı iddia ile davaya katılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu parselin 16/05/2011 havale tarihli bilirkişi rapor ve ekindeki krokide (B) harfiyle işaretli 3093,46 m² yüzölçümlü bölümünün tesbit gibi tapuya davalı ve dahili davalılar adlarına, (A) harfiyle işaretli 1112,06 m² yüzölçümlü bölümünün kadastro tesbit tutanağının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, katılan Hazine ve davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/12/2012 tarih ve 2012/7823 - 14024 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın askı süresi içinde temyize konu dava dışında ... tarafından, tesbit maliki olan davalı aleyhine dava açıldığı ve kadastro mahkemesinin 01.05.2007 gün ve 2006/25-2007/22 sayılı kararı ile dava kabul edilerek taşınmazın ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tesciline karar verildiği, kararın da temyiz edilmeksizin 07.02.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi, esasen usûl hükmü gereğidir. Aynı parsele yönelik olarak açılan davaların birleştirilmesi gerekirken, ayrı ayrı görülmesi isabetsiz olmuştur. Ne var ki; kural olarak, aynı parsel hakkında açılan dava dosyalarının birleştirilerek görülmesi zorunlu olduğu halde, mahkemece bu durum gözardı edilmiş ve temyize konu dava devam ederken sözü edilen kadastro mahkemesinin 01.05.2007 gün ve 2006/25 - 2007/22 sayılı kararı ile taşınmazın maliki değişmiş olup, somut uyuşmazlıkta yeni malikler yokluğunda yargılama yapılıp yazılı şekilde sonuçlandırılmıştır. Mahkemenin 2006/25 E. - 2007/22 K. sayılı dosyasında verilip kesinleştirilen karar, bu davada taraf olmayan Orman Yönetimi ve Hazineyi bağlamayacağından, 2006/25 E. - 2007/22 K. sayılı dosyanın 2006/50 Esas sayılı dosya
içine konulması ve tapu müdürlüğüne yazı yazılarak tapu kaydı oluşan 120 ada 12 sayılı parsel için davalı şerhi verilmesi ve 2006/25 tarihli dosyada davacı olup adına tescil kararı verilen kişiler davaya dahil edilip, 2006/50 Esas sayılı dosyası da gözönüne alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile 120 ada 12 nolu parselin "A" harfi ile gösterilen 1112,06 m²"lik kısmının kadastro tesbitinin iptali ile orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline; "B" harfi ile gösterilen 3093,46 m² kısmının, 12/16 hissesinin davalı ... ve ... oğlu ... adına, 1/16"şar hissesinin ... ve ... evlatları dahili davalılar ..., ... (...), ... (...) ve ... adlarına müştereken tesbit ve tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm katılan Hazine ve davacı ... Yönetimi tarafından 120 ada 12 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu, sonuçlandırılmadan Orman Genel Müdürlüğünün 12.06.2009 tarih 684 sayılı emri ile iptal edilmiş olup, yörede kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmamaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 06/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.