20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6539 Karar No: 2019/5417 Karar Tarihi: 16.10.2019
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6539 Esas 2019/5417 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2017/6539 E. , 2019/5417 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA İLGİLİ BİLGİLER: Mahkeme : DİYARBAKIR 2. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : 1-)Mahkumiyet (sanıklar...... hakkında) 2-)Beraat (sanık ... hakkında)
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1-)Sanık ... kurulan beraat hükmünün avukatlık ücreti yönünden incelenmesinde; 1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün (1.) bölümünün ilk fıkrasından sonra gelmek üzere; “Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.000 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-)Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde: Olay yakalama arama ve muhafaza altına alma tutanağına göre, alınan istihbari bilgide sanığın açık kimlik bilgilerinin olmaması nedeniyle önleme arama kararına istinaden yapılan arama hukuka uygun olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Aynı olay sebebiyle sanıklardan Süleyman hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşıldığı halde diğer sanık ... hakkında alt sınırdan hüküm kurulması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 2-) Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddeden alınan şahit numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; 1-) TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, 2-) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan "uyuşturucu maddelerin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddeden alınan şahit numunenin" ibaresinin eklenmesi, Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.