8. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4216 Karar No: 2012/11117 Karar Tarihi: 23.11.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4216 Esas 2012/11117 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Niğde Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan tescil davasında, davacılar kök murisin mirasçıları adına ve başka bir davacı adına tapuya kaydın yapılmasını istemişlerdir. Davacıların iddiasına göre taşınmazlar, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmaları sırasında yol olarak gösterilmemiştir. Ancak, Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği temsilcileri dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, teknik bilirkişinin raporu doğrultusunda bir kısmın davacıların mirasçıları adına, diğer bir kısmın da başka bir davacı adına tapuya kaydının yapılmasına karar vermiştir. Ancak, Hazine vekili karara itiraz etmiştir ve mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, taşınmazların paftasında yol olarak gösterildiği tarihten dava tarihine kadar makul süre içerisinde açılan davalar için tespit öncesi koşulların dikkate alınacağına, ancak daha uzun süreler için TMK.nun 713/1.maddesindeki koşulların gerçekleşmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların reddi gerektiği sonucuna vararak yerel mahkeme kararının BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri: TMK.nun 713/1. ve HUMK.nun 428. maddesi.
8. Hukuk Dairesi 2012/4216 E. , 2012/11117 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ve ... ile Hazine ve Tepeköy Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Niğde Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 13.12.2011 gün ve 213/2107 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Asıl dosyadaki davacı ... vekili ve birleşen dosyada ise davacı ... vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen ve dava dilekçelerinde mevkii ve sınırları belirtilen taşınmazların asıl dosyada davacı ..."nın kök murisin mirasçıları adına; birleşen dosyada ise davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, duruşmada dava edilen yerin bir kısmının yol olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulü, teknik bilirkişinin 14.10.2011 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile işaretli ve sarı renk ile taralı olarak gösterilen 53,39 m2"lik taşınmazın dosyada bulunan Niğde Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.06.2009 tarih ve 2009/690-626 Esas ve Karar sayılı veraset ilamında yazılı paylar üzerinden...mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen davanında kabulü ile, teknik bilirkişinin 14.10.2011 tarihli rapor ve krokisinde B harfi ve turuncu renk ile taralı olarak gösterilen 40,73 m2"lik taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; tescil konusu taşınmazlar, 23.09.2003 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen bir yerdir. Böyle bir yerin kazanılabilmesi için kamunun yararlanmasına terk ve tahsis edilen yerlerden bulunmaması, kadim yol olmamasının yanında, paftasında yol olarak tespit edildiği tarihten dava tarihine kadar makul süre içerisinde açılan davalar için tespit öncesi koşulların dikkate alınacağı, makul süreden sonra açılacak davalar için ise 20 yıllık sürenin TMK.nun 713/1. maddesindeki koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda mera yerler 23.09.2003 tarihinde paftasında yol olarak gösterilmiştir. Her iki dava makul süre kaçırıldıktan sonra açılmıştır. Tespit davası nedenlerinde yirmi yıllık süre geçmemiştir. Hal böyle olunca asıl ve birleşen davaların reddine karar vermek gerekirken; maddi olay ve hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.