Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/704 Esas 2019/12175 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/704
Karar No: 2019/12175
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/704 Esas 2019/12175 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2017/704 E.  ,  2019/12175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 1135 ada 6 numaralı parselde yer alan daire alım satımı için anlaşmaya varıldığını ve alacaklı tarafından müvekkiline 42.000,000 TL"nin banka yoluyla gönderildiğini, tapu devri yapılmaya hazırlanırken alacaklının herhangi bir neden ileri sürmeden alımdan vazgeçtiğini, davalı tarafından ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2014/24758 Esas sayılı dosyası ile 59.000,00 TL bedel üzerinden icra takibi başlatıldığını beyanla bu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine davalı lehine İcra İflas Kanunu"nun 72/4. maddesi kapsamında %20 oranında hesaplanan 11.800,00 TL kötü niyet tazminatının davacı taraftan alınmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı ile daire alımı hususunda 150 bin TL bedel üzerinden anlaştıklarını, davalının kendisine 42.000,00 TL ödediğini, davalı daireyi almaktan vazgeçince davalıdan olan alacaklarına karşı 42.000,00 TL üzerinde hapis hakkı kullandğını beyan etmiş, ... 6. İcra Müdürlüğünün 2014/24758 esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığnın tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise; davacıya 42.000,00 TL"yi banka kanalıyla, 8.000,00 TL"yi elden ödediğini ayrıca 6 ay boyunca 1.500,00"er TL taksitle ödeme yaptığını belitmiştir. Daire satışı konusunda taraflar arasında yapılan adi yazılı sözleşmede 150.000,00 TL satış bedeli üzerinden anlaşıldığı, 50.000,00 TL"nin sözleşme sırasında verildiği kalan 100.000,00 TL"nin taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
    1- Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, kural olarak menfi tespit davalarında, ispat yükü davalı alacaklıya aittir. Taraflar arasındaki adi yazılı satış sözleşmesinde daire bedelinin 150.000,00 TL olduğu hususunda taraflar anlaşmış ve 50.000,00 TL"nin peşin olarak ödendiği kabul edilmiş kalan kısmın ise taksitle ödeneceği kararlaştırılmıştır. Ancak; davalının aylık 1.500,00 TL üzerinden 6 ayda ödediğini iddia ettiği (9.000,00 TL)"lik kısma ilişkin delil sunulmadığı gibi davacının da bu ödemeyi aldığına dair kabulü yoktur. Menfi tespit davası alacak davası niteliğinde olduğundan ispat yükü alacaklıya aittir. Alacaklı 9.000,00 TL’yi (6x1500 TL)"yi ödediğini ispatlayamadığı halde bu kısmın da ödenmiş gibi kabul edilerek menfi tespit davasının reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) no"lu bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.