Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu 2 nolu parsel yönünden davanın kabulüne, 3 nolu parsel hakkında açılan davanın ise kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki delil ve belgelere göre dava konusu 2 nolu parsel hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu 3 nolu parsele kamulaştırmasız el atmanın devam ettiği gözetildiğinde davacının her zaman dava açma hakkı mevcuttur. Bu nedenlerle sözü edilen taşınmaz yönünden de bedele hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi; 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden; Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.