MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden husumetten reddine, ... yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı ile davalı ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı ile davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı idare vekilinin temyizine gelince;
Dava konusu 52 parsel sayılı 20.500 m2 yüzölçümlü taşınmaza davacının 1224/20500 hisse ile malik olduğu, taşınmazın daha önce el atılan 14.691,94 m2"lik bölümü için davacı tarafından hissesine yönelik olarak açılan tazminat davaları sonucunda toplam 877 m2"lik yer bedelinin davacıya ödenmesine ilişkin verilen kararların kesinleştiği, davacının taşınmazdan geriye 347/20500 hissesinin kaldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla; dava konusu taşınmazın daha önce el atılan 14.691,94 m2"lik bölümü dışında kalan ve eldeki davanın konusu olan 1.529,75 m2 lik kısım için davacının 347/20500 payına düşen tazminat miktarı 8.415,50-TL olup bu bedele hükmedilmesi gerektiği halde, 539/10250 hisse üzerinden hesap yapan ek bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.