15. Hukuk Dairesi 2017/462 E. , 2018/3308 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, sözleşme uyarınca davalıya yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan 26.11.2014 tarihli sözleşme uyarınca davalı yüklenici "... İli ... İlçesi... köyü ... mevkii 593 parsel sayılı taşınmazın mevcut durum tespitinin yapılması, mevcut durum ve çevre dokusuna uygun olarak 3R (...,/.../.../...) projelerinin hazırlanarak ilgili kurulun onayına sunulması, ilgili taşınmazın proje ruhsatının alınması, proje ve eklerine uygun olarak, TKDK (Tarım ve Kursal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) -IPARD 13. Proje Çoğru ile ilgili dosya hazırlanması (keşif/metraj/iş programları vb. dökümanlar ile birlikte)" işlerinin yapımını üstlenmiştir. (m.5) sözleşmenin 10/a maddesinde yükleniciye iş avansı olarak 25.000,00 TL ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı iş sahibi tarafından davalıya sözleşmenin 10/a maddesinde belirtilen 25.000,00 TL iş avansının ödendiği çekişme konusu değildir.Davada, davalı yüklenicinin işe zamanında başlamadığı gibi işi 60 günlük ifa süresi içerisinde de tamamlamadığı, davalının proje dosyasını tamamlama ve TKDK"ya sunma edimini yerine getirmediği, bu nedenle davacının davalıya iş avansı olarak ödediği 25.000,00 TL"yi davalıdan geri isteme hakkı doğduğu ileri sürülerek davalıya ödenen iş avansının tahsili talep edilmiştir.Yanlar arasındaki sözleşme, hukuksal niteliğince Türk Borçlar Kanunu"nun 470. maddesi hükmünde tanımlandığı üzere bir "eser sözleşmesi"dir. Taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesine göre davacı tarafından iş bedeline mahsuben yükleniciye ödenen paranın işin sözleşme koşullarına uygun yapılmadığı iddiası ile geri istenmesi akdin feshi sonucunu doğurur. Sözleşmenin feshi halinde de fesihte kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın yüklenici gerçekleştirdiği imalât bedeline hak kazanacağından, iş sahibinin bedelin iadesi istemi incelenirken yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât (iş) bedelinin gözönünde tutulması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan 23.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda bu konu ile ilgili olarak, yüklenici tarafından yola terk işlemi dışında sözleşmenin 5. maddesinde tanımı yapılan işlerle ilgili çalışma yapıldığına dair dosyaya delil sunulmadığı, yüklenicinin sözleşme ile yükümlendiği eseri tamamlayıp teslim etmediği sonucuna varılmış ise de; rapor hukukçu bilirkişiler Prof. Dr. ... ve Avukat ... tarafından düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK"nın "bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller" başlıklı 266. maddesinde" mahkeme çözümü hukuk dışında, özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlığın niteliğine göre mahkemece seçilecek bilirkişilerin konusunda uzman olması gerektiği açıktır. Niteliği itibariyle uyuşmazlığın çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden hukukçu bilirkişilerin meslek ve sıfatları itibariyle bu konuda özel ve teknik bilgiye haiz olduklarının kabulü ve düzenledikleri raporun hükme esas alınması mümkün değildir.
Davalı vekili 17.06.2016 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve 11.07.2016 tarihli davaya karşı beyan dilekçesinde, "davalı yüklenicinin sözleşmenin imzalanmasınadna sonra sözleşmeye konu gayrimenkul ile ilgili sözleşme konusunun a ve b fıkralarında yapılması gereken işleri yaptığını, projeleri hazırladığını, davacıya gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını" ileri sürmüş, davalı tarafından hazırlanan kroki, rölöve, restorasyan projesi ve iş planını dosyaya sunduklarını belirtmiştir. Gerçekten davalı vekili Avukat Ayça Yakupoğlu tarafından mahkemeye sunulan tarihsiz "Açıklama raporu, hazırlanan dökümanlar ve durum planı" konulu dilekçe ekinde, sözleşme kapsamında düzenlenen belge ve dökümanlara, iş planı, tablolar ve projelerin A harfinden T harfine kadar ayraçla ayrılarak dosya halinde ibraz edildiği görülmektedir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişi heyetine bu belgeler üzerinde inceleme yaptırılarak gerekçeli, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli ve yeterli rapor alınarak karar verilmediği anlaşıldığından, eksik inceleme ile verilen hüküm doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş, 6100 sayılı HMK"nın 281/3 maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için aynı konunun 266. maddesinde düzenlenen usule göre oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kuruluna, davalı vekilince sunulan belge ve dökümanlar incelettirilerek, sözleşme kapsamına uygun olup olmadıkları, sözleşmeden beklenen amacı karşılayıp karşılamadıkları, işe yarar olup olmadıkları tespit ettirilip, yapılan işler sözleşme kapsamına uygun ve işe yarar nitelikte değilse şimdiki gibi davanın kabulüne, işe yarar nitelikte ise sözleşmenin bedele ilişkin 6. ve 7. madde hükümleri gözetilerek yüklenicinin hak ettiği iş bedeli hesaplattırılıp yükleniciye ödenen 25.000,00 TL"den bu miktar mahsup edildikten sonra kalan fazla ödemenin yükleniciden tahsiline (istirdadına) karar vermekten ibarettir.Mahekemce eksik inceleme ile teknik konularda uzmanlığı bulunmayan hukukçu bilirkişilerin raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun buulnmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.