Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5243
Karar No: 2018/1609
Karar Tarihi: 22.02.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/5243 Esas 2018/1609 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/5243 E.  ,  2018/1609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacılar, hipofize cücelik denilen rahatsızlıklar nedeniyle Kurum hastanesinden tedavilerinin zamanında yapılmadığı, gerekli ilaç giderlerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminatın Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.


    K A R A R
    Davacılar, “hipofizer cücelik” denilen büyüme hormonu eksikliğine bağlı boy kısalığı hastalığı nedeniyle tedavilerinin Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesinde yapıldığını, ancak tedavilerinin zamanında ve gerektiği şekilde yapılmadığı gibi, tedavileri için düzenli olarak kullanılması gerekli hormon ilaçları giderinin zamanında ödenmemesi ve mahkeme kararlarına rağmen tedavilerinin sürdürülmemesi sonucu sakat kaldıklarını belirterek, maddi ve manevi tazminat istemişlerdir.
    Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin önceki kararı Dairemizce, “Mahkemece, davacıların dava dilekçelerinde 1996 yılında babaları tarafından açıldığı belirtilen dava dosyası araştırılıp, celp edilmek, elde mevcut tüm tıbbi belgeler ile dava dosyasının gerektiğinde davacıların da Adli Tıp Kurumu’na gönderilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu"ndan rapor alınarak, davacıların malul olup olmadığının ve maluliyet derecelerinin ne olduğunun, Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi tarafından sürdürülen tedavi ile maluliyetlerinin oluşumu arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının ve illiyet bağı var ise maluliyet oranına etkisinin ne olduğu saptanmak, gerektiğinde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"ndan rapor alınmak ve oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken, yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” denilerek bozulmuştur.
    Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı Kurumun işlemleri ile davacıların hastalıkları nedeniyle maluliyetlerinin oluşumu arasında illiyet bağı kurulamamış olması ve Kurumun davacıların maluliyet oranına etkisinin anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dairemizin 08/07/2010 tarih 2010/3173 Esas ve 2010/8131 Karar sayılı Bozma ilamından sonra söz konusu kararda belirtildiği şekilde Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan ve Genel Kuruldan raporlar alındığı ve bu raporlarda, davacıların gördüğü
    tedavinin kesintisiz olarak sürdürülmesi halinde de hastanın boyunun kısa kalabileceğinin ancak mevcut belgelere göre tedaviye ne kadar ara verildiği bilinmemekle birlikte 18 yaşına kadar tedaviye devam edilmemesinin ve davacıların tıbbi durumları dikkate alındığında 18 yaşından sonra da tedavinin devam etmemesinin bir eksiklik olduğunun, bu durumun davacıların maluliyetine katkısının olduğunun ancak bunun oranının bilinemeyeceğinin bildirildiği ve davacıların maluliyet oranlarının tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan ve Genel Kuruldan alınan raporlarda davacıların tedavilerine devam edilmemesinin bir eksiklik olduğu ve bu durumun davacıların maluliyetine katkısının olduğu belirtilmiş olup bu belirlemeden Kurumun tedaviye ilişkin olarak yürüttüğü işlemler ile davacıların maluliyetlerinin oluşumu arasında illiyet bağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacıların tedavisine devam edilmemesinin maluliyetlerine olan katkısının oranı belirlenemese de uygun miktarda bir tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 22/02/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dosya içerisinde mevcut Adli Tıp Genel Kurulunun 19/11/2015 tarihli raporunda da belirtildiği gibi büyüme hormonu tedavisinde amacın sadece boy uzaması/gelişiminin olmadığı, bu hormununun metabolik etkileride dikkate alınarak tedavinin sürdürüldüğü, boyu önemli ölçüde genetik faktörlerin belirlediği, bunun yanında büyüme hormonu eksikliğininde boy kısalığına neden olabiliceği bu nedenle boyun kısa olmasının, büyüme hormonu replasman tedavisinin başarısızlığı olarak değerlendirilemeyeceği, tedavinin kesintisiz olarak sürdürülmesi halinde de hastanın boyunun kısa kalabileceği belirtilmiş olup, tedavisinin devam edilmemesinin bir eksiklik olduğu, bu durumun kişinin maluliyete katkısının olduğu, ancak oranının bilenemeyeceğinin belirtildiği, tüm dosya kapsamı da gözönünde alındığında tedavinin kesintisiz olarak sürdürülmesi halinde de hastanın boyunun kısa kalabileceğinin anlaşıldığı ve Kurumun eylemi ile davacıların hastalıkların nedeniyle maluliyetlerinin oluşması arasında tam olarak bir illiyet bağı kurulamadığı ve davalı Kurumun sorumluluğuna gidilemeyeceğinden Yerel Mahkeme kararının onanması gerektiğinden bozma yönündeki çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi