Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1152
Karar No: 2014/5123
Karar Tarihi: 05.05.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1152 Esas 2014/5123 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/1152 E.  ,  2014/5123 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman sayılan yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19/12/2013 gün ve 2013/9899 - 2013/11937 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde müdahil davacı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında ... Köyü, 111 ada 162 parsel sayılı 14761,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel sayısıyla 9571,67 m² yüzölçümüyle mülkiyeti tapu kütüğünde olduğu gibi sınırlandırılmıştır.
    Davacı Orman Yönetimi, kadastro mahkemesine verdiği 26.8.2011 tarihli dava dilekçesiyle yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yenileme çalışmalarının yapıldığını, 111 ada 162 parsel sayılı taşınmazın orman kadastro çalışma alanı sınırları içinde olup, 111 ada 639 nolu orman parseli içinde ve bitişiğinde orman sayılan yerlerden olduğu iddia ederek dava açmıştır.
    Hazine, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddia ederek davaya müdahil olmuştur. Kadastro mahkemesince dava mülkiyete ilişkin olduğundan, mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; davacı Orman Yönetimi vekili ile müdahil davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine, Dairenin; 19/12/2013 gün ve 2013/9899 - 2013/11937 sayılı kararıyla, “İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman bilirkişi tarafından yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına” karar verilmiştir.
    Müdahil davacı Hazine vekili bu kez kararın düzeltilmesini istemiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 1990 yılında yapılan ve 1993 tarihinde genel arazi kadastrosu ile birlikte ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece, müdahil davacı Hazinenin davasının reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, karar düzeltmeye konu bu dosya gibi komşu 111 ada 163 sayılı parselin de ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/505 sayılı Esasında davalı olduğu dosya arasında bulunan Orman Yönetiminin 11/11/2013 tarihli cevabi yazısı ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/11/2013 tarihli yazısından anlaşılmaktadır.
    Dava konusu 111 ada 162 parsel sayılı taşınmaz ile bu taşınmaza komşu 111 ada 163 sayılı parselin birlikte dört tarafı 111 ada 639 sayılı orman parseli ile çevrili olup her iki parsel birlikte 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğindedirler.
    a) 26.5.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinin 26/son maddesinde “Devlet Ormanlarındaki açıklık sahaların Devlet Ormanı olarak tahdit edileceği”
    b) 25.06.1970 günlü Resmî Gazetede yayımlanan orman tahdit ve tescil yönetmeliğinin 33/A maddesinde “Orman Kanununun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan, tabiaten ağaç veya ağaççık ihtiva etmeyen ve ekseri ahvalde otsu bitki veya sair şüceyrat ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”
    c) 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu Yönetmeliğinin 40/A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanununun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan, tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva etmeyen ve ekseri ahvalde otsu bitki veya sair şuceyrat ihtiva eden açıklıkların Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”
    d) 20.05.1984 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Yapılacak Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 30/1-A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva etmeyen, ekseri ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    e) 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 23/1-A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde yeralan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva etmeyen ekseri ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    f) 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26/1-a maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    g) 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 16/1-i maddesinde “Orman içi açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı” öngörülmüştür.
    6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca, Devlet Ormanlarının açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya Orman Yönetimince el konulur.
    Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 tarih ve 1997/20-808/1039, 08.02.1999 tarih ve 1999/7-22-43, 13.10.1999 tarih 1999/8-689-822, 03.04.2002 tarih ve 2002/8-230-261 ve 22.10.2003 tarih ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşınmazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 tarih ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarih ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 tarih ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 tarih ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
    Öte yandan, 6831 sayılı Kanuna 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 183. Maddesiyle eklenen ek 12. madde hükmü uyarınca da “orman içi boşluk alanlar, bölgede doğal olarak yetişen türlerle ekim, dikim ve aşılama suretiyle imar ve ihya veya rehabilite edilerek doldurulur.”
    Buna göre; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, kanun gereği orman sayıldığı için, zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
    Mahkemece, değinilen yönler gözetilerek müdahil davacı Hazine tarafından açılan davanın kabulü ile dava konusu 111 ada 162 sayılı parselin orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, müdahil davacı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; müdahil davacı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 19/12/2013 gün ve 2013/9899 - 2013/11937 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 05/05/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi