Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4740
Karar No: 2012/11084
Karar Tarihi: 23.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4740 Esas 2012/11084 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Karyağdı Mahallesi 135 ada 15 parsel sayılı taşınmazda 1/3 hisseye sahip olan Sadık isimli kişinin soyadı ve baba isminin tapu kaydında yer almadığını ve gerçekte böyle bir kişinin olmadığını belirterek tapu kaydının iptali ve tamamının mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili tapuda kim olduğu bilinmeyen veya mirasçı bırakmaksızın vefat eden kişilerin mirasının Hazineye kaldığını açıklamış ve davanın reddini istemiştir. Mahkeme, tapu kaydının düzeltilmesi davası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karar, taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle bozulmuştur. Veraset ilamının alınması ve tarafların belirlenmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- TMK.nun 713/1-2 maddesi
- TMK.nun 501. maddesi
- HUMK.nun 73. maddesi
- HMK.nun 27. maddesi
- Anayasanın 36. maddesi
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi
- Tebligat Kanunu (7201 sayılı)
8. Hukuk Dairesi         2012/4740 E.  ,  2012/11084 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Tapu Sicil Müdürlüğü aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.11.2011 gün ve 232/258 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde Karyağdı Mahallesi 135 ada 15 parsel sayılı taşınmazda 1/3 hissesi bulunan Sadık isimli şahsın soyadı ve baba isminin tapu kaydında yer almadığını, taşınmazın 2/3 hisse sahibi... mirasçılarının zilyetliği altında olduğunu, Sadık adında bu taşınmaza hissedar olabilecek ve bu taşınmaz üzerinde hak sahibi olacak kimsenin bulunmadığını, gerçekte böyle bir kişinin olmadığını açıklayarak taşınmazdaki Sadık adına olan 1/3 hissenin tapu kaydının iptali ile tamamının... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine vekili on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, tapuda kim olduğu bilinmeyen veya mirasçı bırakmaksızın vefat eden kişilerin mirasının Hazineye kaldığını, olayda MK.nun 713/2 maddesindeki koşulların oluşmadığını açıklayarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dava tapu kaydının düzeltilmesi davası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK.nun 713/2 fıkrasında yer alan “.. maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan..” hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1-2 fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Dava dilekçesinde kayıt malikinin kim olduğunun bilinmediği taşınmazın... mirasçılarının zilyetliğinde bulunduğu açıklandığı ve dilekçede Hazineye izafeten Tapu Sicil Müdürlüğü yazıldığı halde gerekçeli kararda davalı olarak Tapu Sicil Müdürlüğü gösterilmiş ve dava tapu kaydının düzeltim davası olarak nitelendirilmiştir. Davacı taraf gerçekte Sadık diye birinin olmadığını açıklayarak... mirasçıları adına tescil talep ettiğine göre davanın TMK.nun 713/2 maddesinde düzenlenen “.. maliki tapu kütüğünde anlaşılamayan..” hukuki sebebine dayalı olarak hukuki kıymetini yitiren tapu kaydının iptali davası olarak kabulü gerekir. Davacı tarafça taşınmazın... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş ise de, Mehmet Fahrettin Bölükbaşı’nın veraset ilamı dosya arasında bulunmamaktadır.
    Kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında dava kayıt malikine kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. Davacı vekili tarafından, dava dilekçesinde davalı olarak Elmalı Mal Müdürlüğü (Hazineye izafeten) gösterilmiştir. TMK.nun 713/2 fıkrası gereğince, açılan davalarda Hazine TMK.nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla hasım gösterilmektedir. Kayıt maliki görülen Sadık’ın sağ olup olmadığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Yine TMK.nun 713/2 maddesinde belirtilen hukuki sebeplerden birine dayanılarak açılan davalarda, bu tür davaların niteliği ve özelliği gereği husumetin yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Ancak, mahkemece bu eksiklik yargılama sırasında yerine getirilmemiş ve taraf teşkili sağlanmamıştır.
    Bilindiği üzere bir davanın görülebilmesi için öncelikle taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmayla ilgili delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesiyle mümkün olur. HUMK.nun 73. maddesinde; “Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez.” denilmektedir. Madde metninden açıkça görüldüğü üzere taraflar, yöntemine uygun bir biçimde davet edilmedikçe mahkemece karar verilemez. Aynı durum HMK.nun 27. maddesinde de; “davanın tarafları müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.” amir hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddede yer alan “hukuki dinlenilme hakkı” tabiriyle maddedeki durum ifade edilmiştir. Bu hak, Anayasanın 36. maddesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Bu hak iddia ve savunma hakkı olarak bilinse de, iddia ve savunma hakkından daha geniş ve daha üst bir kavram olarak nitelendirilmektedir. Somut olayda mahkemece her ne kadar işin esası hakkında bir karar verilmiş ise de, tapu kayıt maliki Sadık’a herhangi bir şekilde ve yolla tebligat yapılmamış ve taraf teşkili sağlanamamıştır. Böylece, davada taraf sıfatıyla savunma hakkı tanınmamış ve daha ötesi savunma hakkı kısıtlanmıştır.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgulardan da anlaşılacağı üzere davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamaz. (HGK.nun 22.02.2012 tarih, 2011/8-763 E.., 2012/85 sayılı kararı)
    Öyleyse, mahkemece yapılacak iş, tapu kayıt malikinin sağ olup olmadığının ve vefat etmiş ise, varsa mirasçılarının kesin bir biçimde saptanabilmesi için Sadık’ın hasımlı(hasım Hazine olmak üzere) veraset belgesinin alınıp dosyaya konulması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması; mirasçılık belgesine göre belirlenecek yöntem ile taraf teşkili sağlanarak davanın yürütülmesi, tebligatlar yönünden 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin göz önünde tutulması, dava dilekçesi, hüküm ve bozma ilamının Sadık’a, ölmüş ise varsa mirasçılarına tebliğ edilmesi, bu yolla da taraf teşkili sağlanamadığı takdirde ilanen tebliğ yolunun düşülmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra işin esasına girilerek bir hüküm kurulması gerekir. Bu nedenlerle taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, mahkemece, davacı tarafa...’nın veraset ilamı ibraz için süre ve imkan tanınması, davacı vekilinin alacaklı vekili sıfatıyla icra dairesinden aldığı yetki belgesine istinaden eldeki davayı açtığı gözetilerek veraset ilamını sunmalarının mümkün bulunmaması halinde bu hususta dava açmak üzere davacı vekiline yetki verilmesi, açılan davanın sonuçlanmasının beklenmesi, veraset ilamı sunulduğunda ve taraf teşkili sağlandığında tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi ve toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinde...’nın veraset ilamındaki payların hükme esas alınması gerekmektedir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi