Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11394
Karar No: 2020/6120
Karar Tarihi: 21.10.2020

Sahte fatura düzenleme - defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11394 Esas 2020/6120 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, sahte fatura düzenleme ve defter/belge gizleme suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz talepleri incelendiğinde, sahte fatura düzenlemesinden dolayı sanık hakkında artırım yapılmamıştır. Ayrıca, hükmün gerekçesinde sahte fatura düzenlemek suçunun işlendiği kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında “sahte fatura kullandığı” ibaresine yer verilerek çelişkiye sebep olunmuştur. Yargılama giderleri ile ilgili olarak ise usul ve yasaya uygun düzenlenmemiştir. Sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz talepleri yerinde görülmüştür ve hüküm bu sebeplerden dolayı bozulmuştur.
Defter/belge gizleme suçu nedeniyle mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için belirli şartların oluşması gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca, katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: TCK’nin 43/1, 5237 sayılı TCK'nin 53, 6352 sayılı Kanun'un 100, 5271 sayılı CMK'nin 324.maddesi 4.fıkrası, 6183 sayılı Kanun'un 106.maddesi, 1136 sayılı Kanun'un 168.
11. Ceza Dairesi         2017/11394 E.  ,  2020/6120 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belge gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Sanık müdafinin sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talepleri ile, katılan vekilinin vekalet ücreti ile sınırlı temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Aynı takvim yılında birden fazla fatura düzenleyen sanık hakkında TCK’nin 43/1 maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz taleplerinin reddine, ancak;
    ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29.05.2013 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında vergi suçu raporu ve mütalaasına uygun olarak “sahte fatura düzenlemek” suçundan dava açıldığı, mahkemece kurulan hükmün gerekçesinde sahte fatura düzenlemek suçunun işlendiği kabul edilmesine karşın hüküm fıkrasında “sahte fatura kullandığı” ibaresine yer verilerek çelişkiye sebep olunması, 6352 sayılı Kanun"un 100.maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 324.maddesinin 4.fıkrasına eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106.maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan 20,00 TL’den az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir” şeklindeki hüküm dikkate alınmadan, toplam 18 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi ve kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerine görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının ilk paragrafındaki “sahte fatura kullanma eylemi” ibaresi ile yargılama masrafları ile ilgili kısmındaki “yargılama giderinin sanıktan tahsili ile hazineye gelir kaydına” cümlesi çıkarılarak yerlerine sırasıyla “sahte fatura düzenleme eylemi” ibaresi ile “6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106.maddesindeki terkin miktarının altında kaldığı için yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına” cümlesinin ve hüküm fıkrasına “1136 sayılı Kanun’un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, katılan lehine 1.500 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” cümlesi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II- Sanık hakkında defter ve belge gizleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde ;
    Yapılan yargılamaya, gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz taleplerinin reddine, ancak;
    1-5271 sayılı CMK"nin 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Zarar değil tehlike suçu olması nedeniyle defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı, suç tarihi itibariyle engel sabıkası bulunmayan ve takdiri indirim uygulanan sanık hakkında "geçmiş sabıkası bulunduğundan koşulları oluşmadığı" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi;
    2- 1136 sayılı Kanun‟un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK."nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi