3. Hukuk Dairesi 2020/2029 E. , 2020/3274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı tarafından süresi içinde davacı tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının konut dışı su abonesi olduğunu, abonelik sözleşmesi feshedilmediği sürece abone olan davalının tüketim bedelinden sorumluluğunun devam edeceğini, borç bilgisi dökümünde yer alan mevcut borçlarını süresinde ödemediğinden davalı aleyhinde icra takibine girişildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı; ... nolu abonelik sözleşmesi ile bağlanan su sayacının 31.01.2000 tarihinde söküldüğünü, bu tarihten sonra sayaç bağlatmadığını, taşınmazı 30.10.2002 tarihinde sattığını ve abonelik ilişkisinin sona erdiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalının ... 26. icra müdürlüğünün 2013/13402 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 11.873,30 TL asıl alacak, 1.308,16 TL işlemiş faiz, 235,47 TL işlemiz faizin %18 KDV"si olmak üzere toplam 13.416,93 TL alacak üzerinden devamına,11.873,30 TL asıl alacağa, takip tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine, asıl alacak olan 11.873,30 TL"nin %20"si oranında 2.683,38 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükmün süresi içinde taraflarca temyizi üzerine, Dairemizin 30.10.2018 gün, 2017/192 E., 2018/10715 K. sayılı ilamı ile “ hükme ...dava konusu alacağın hesaplanması konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, avukat bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm tesisinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davalının abonelik sözleşmesini sonlandırmadığından tüketim bedellerine yönelik sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, davalının, ... 26. İcra Müdürlüğünün 2013/13402 sayılı dosyasına yaptığı itirazın 11.878,01 TL asıl alacak, 1.308,16 TL İşlemiş faiz 235,47 TL işlemiş faizin KDV"si olmak üzere toplam 13.421,64 TL lik kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, hükmedilen alacağın %20"si oranındaki 2.375,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava; davalı abonenin kaçak tüketim borcu nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
1-Davacının, 12.04.2019 tarihli yazısından anlaşıldığı üzere, yargılama aşamasında 7143 Sayılı “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” kapsamında dava konusu borcun yapılandırılarak ödendiği ve aboneliğin 02.11.2018 tarihinde sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davalının yargılama aşamasında yapılandırma isteminde bulunmakla, borcu kabul ettiği davacı idarenin ise, yasal şartları taşıyan davalının talebini değerlendirerek borcu yapılandırdığı anlaşılmaktadır. Bu husus mahkemenin de kabulünde olmasına rağmen, taraflar arasındaki anlaşma dikkate alınmaksızın karar verilmiştir.
Bu haliyle; mahkemece taraflar arasındaki yapılandırma anlaşması ile birlikte davanın konusuz kaldığı nazara alınarak ve yargılama giderleri yönünden 7143 sayılı yasanın ortak hükümler başlıklı 9. maddesinin 13/ç bendi de değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.