Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/6787 Esas 2022/3360 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suç tarihinde sanık ... ile katılanın evli oldukları, aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle ayrı yaşadıkları, sanığın olay günü, katılanın masaj salonunda çalıştığını öğrenmesi üzerine temyiz dışı sanıklardan katılanın kardeşi olan ... ve sanık ...'nın kardeşi ... ile birlikte katılanın işyerine gittikleri, sanık ... ile temyiz dışı sanık ...'in kollarından tutarak zorla araca bindirerek basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına neden oldukları eylemin, kül halinde cebir uygulamak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, kasten yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru olduğu ayrı bir suç olarak değerlendirilmeyeceği, 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 3-a-b maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin ikiye bölünerek iki suçtan ayrı ayrı hükümler kurulması,
Kabule göre;
1- Sanığın eylemini birden fazla kişi ile birlikte eşe karşı gerçekleştirmiş olması karşısında TCK.nın 109/3-a-b maddesindeki birden fazla nitelikli halin gerçekleşmesi karşısında alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık ... ile katılanın suç tarihinde evli olmaları, katılanın sanık tarafından benimsenmeyen kötü görülen, bir işte çalıştığını düşünerek öfkeyle bulunduğu iş yerinden çıkararak evine götürmeye çalışması şeklinde gerçekleşen olayda sanık hakkında TCK.nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel adli sicil kaydı bulunan, ancak "yargılama sürecindeki tutumu göz önüne alınarak hükmolunan hapis cezasının ertelenmesi halinde sanığın bir daha suç işlemekten çekineceğine dair mahkememize yeterli kanaat hasıl olduğu" gerekçesi ile cezası ertelenen sanık ... hakkında, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK.nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda, katılanın herhangi bir maddi zararı bulunmadığını ifade etmesi ve daha önce sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının ertelenmesine ilişkin kararın kesinleştiği tarih itibariyle 6545 sayılı yasanın yürürlüğe giriş tarihi olan 28.06.2014 tarihli değişiklik öncesi olması nedeniyle engel bir sabıka olmamasına rağmen ''müştekinin uğradığı maddi zararın tam olarak tazmin edilmemesi, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları, hakkında başka suçtan verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetimli serbestlik süresi içinde atılı suçu işlemesi göz önünde bulundurularak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde sonuç cezanın sanık üzerinde caydırıcılığının kalmayacağına dair mahkememize olumsuz kanaat oluşması bu nedenle sanığın bir daha suç işlemekten çekineceğine dair mahkememize yeterli kanaat oluşmadığından'' denilerek çelişki yaratan gerekçeyle ve daha önce kasten işlediği suçtan 3 aydan fazla mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında yasal şartları oluşmadığı halde erteleme kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, bozma nedenine göre bozmanın CMUK.nın 325. maddesi uyarınca hükmü temyiz etmeyen sanıklar ... (...) ve ...'a da SİRAYET ettirilmesine, 24.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.