Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6403
Karar No: 2022/3403
Karar Tarihi: 24.02.2022

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/6403 Esas 2022/3403 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, hükmün temyizi neticesinde, kasten yaralama suçundan verilen cezada bir bozma nedeni bulunmamaktadır. Diğer yandan, zorunluluk hali nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekmektedir. Zorunluluk hali için gerekli şartlar da açıklanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 25/2 ve CMK'nın 223/3-b.
8. Ceza Dairesi         2019/6403 E.  ,  2022/3403 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,
    Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 86/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, aynı Yasanın 87/1-d maddesi gereğince bir kat artırılması neticesinde 2 yıl 12 ay yerine 3 yıl olarak belirlenmesi sonuç cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, kendini korumak maksadıyla hareket ettiğine, yaralama kastı bulunmadığına, diğer sanık ...'un bu yöndeki savunmasının dikkate alınmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2- Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,
    Oluşa uygun kabule göre, sanıklar ... ve ... ile kasten yaralama suçunun mağduru ...'in olay öncesinde birbirlerini tanıdıkları, olay günü alkol almakta olan sanıklardan ... ile mağdur ... arasında tartışma çıktığı, çıkan tartışma üzerine sanık ...'ın mağduru yanında taşıdığı bıçakla, Adli Tıp Kurumu Zonguldak Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 26.08.2014 tarihli raporuna göre, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde karın bölgesinden yaraladığı, mağdurun durumunun ağır olduğunu gören ve kasten yaralama eylemine iştirak etmeyen diğer sanık ...'un onu hastaneye yetiştirmek maksadıyla ana cadde üzerine kadar yürüttüğü, bu sırada yoldan geçmekte olup, trafik sıkışıklığı
    nedeniyle duraksayan mağdur ...'ın aracına mağdur ...'ı bindirdiği, sanığın mağdur ...'dan kendilerini hastaneye götürmesini istediği, mağdurun işi olduğunu söyleyerek reddetmesi üzerine, sanık ...'un üzerinde bulunan bıçakla mağduru tehdit ederek, mağdur ...'ın yaralı olduğunu söylediği, bunun üzerine mağdur ...'ın sanık ... ve yaralı vaziyette bulunan ...'ı hastaneye götürdüğü, hastane polisinin müdahalesi üzerine sanığın yakalandığı anlaşılmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2013 tarihli 2012/8-1551 Esas 2013/64 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, suçun manevi unsuru kasttır. Amaç veya saikin bir önemi yoktur.
    Hukuki sorunun çözümü bakımından zorunluluk hali de ayrıca incelenmelidir.
    Zorunluluk hali 5237 sayılı TCK'nın 25/2. maddesinde; "Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez" şeklinde düzenlenmiştir.
    Zorunluluk halinin varlığının kabul edilebilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
    1- Tehlikeye ilişkin şartlar,
    a) Ağır bir tehlikenin varlığı
    b) Tehlikenin bir hakka yönelik ve muhakkak olması
    c) Tehlikeye bilerek neden olunmaması.
    2- Korunmaya ilişkin şartlar,
    a) Başka suretle korunma olanağının bulunmaması
    b) Tehlikenin ağırlığı ile işlenen fiil arasında orantı bulunması
    c) Tehlikeye göğüs germe yükümlülüğünün bulunmaması. (Pratik Türk Ceza Kanunu, Mustafa Artuç, Adalet Yayınevi, Ankara-2017, s.63.)
    Burada, failin kendine yönelik tehlikeden kurtulmak için gösterdiği zorunluluk hali içinde işlenen fiilin bağlı olduğu şartlar, üçüncü kişi lehine zorunluluk hali bakımından da aynen geçerlidir. (Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Çağrı Kan, sayı:3, Haziran-2015, s.51-85)
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 17.02.2004 günlü ve 26-39 sayılı kararında "Kendisine saldıran başıboş köpeğe zaruretten dolayı bir el ateş eden", 24.10.1977 günlü ve 332-375 sayılı kararında ise, "Rastladığı bir kavgayı ve husulü mümkün vahim olayları önlemek ve polisi davet maksadıyla meskun mahalde havaya ateş eden," sanıkların zaruret hali nedeniyle meskun mahalde nedensiz ateş etmek suçundan cezalandırılamayacakları kabul edilmiştir.
    5237 sayılı TCK'da kusurluluğu ortadan kaldıran bir neden olarak sayılan zorunluluk halinde suç işleyen kişi hakkında "beraat” değil, TCK'nın 25/2. maddesi uyarınca "ceza verilmesine yer olmadığı" kararı verilmelidir. Bu husus, 5271 sayılı CMK'nın 223/3-b maddesinden de açıkça anlaşılmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık ... tarafından yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralanan mağdur ...'ın içerisinde bulunduğu ve başka bir suretle korunma imkanı bulunmayan bu ağır tehlikeden kurtulması için, mağdur ...'ı tehditle hürriyetinden yoksun kılan sanık ...'un eyleminde TCK’nın 25/2. maddesi kapsamında bir zorunluluk hali mevcut olup faile ceza verilmesi mümkün olmadığından, sanık hakkında CMK'nın 223/3-b maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi