Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16678
Karar No: 2015/2360
Karar Tarihi: 09.02.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/16678 Esas 2015/2360 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/16678 E.  ,  2015/2360 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...., davalı ... vekili ve davalılar ...., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkillerinin desteği ..."in sürücüsü olduğu araca arkadan çarpması sonucu desteğin ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalacak şekilde davacı eş ... için 5.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın, davacı çocuk ... için 5.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın, davacı anne ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın, davacı baba ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 25/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, davalı sigorta şirketinin sadece maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı olacak şekilde sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini davacı eş ... için 90.439,45 TL, davacı çocuk ... için 17.011,63 TL"ye yükselttiklerini, davacı anne ... için 6.572,32 TL, davacı baba ... için de 5.770,84 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini bildirmiştir.
    Birleştirilen davada, davalı şirketin aracın asıl işleteni olduğunun anlaşıldığı belirtilerek asıl davada talep edilen tazminatlar davalı şirketten aynen talep edilmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, davalı ...."ne yönelik davanın 25/06/2010 tarihinde takipsiz bırakıldığı ve 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından bu şirkete yönelik davanın HMK"nun 150/5. Maddesine göre açılmamış sayılmasına, asıl davada diğer davalılara ve birleştirilen davada davalıya yönelik maddi tazminat taleplerinin kabulüne, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, buna göredavacı ... için 90.439,45 TL maddi tazminat ile takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 17.011,63 TL maddi tazminat ile takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 6.572,32 TL maddi tazminat ile takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.770,84 TL maddi tazminat ile takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 25/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ( davalı sigorta şirketinin sadece maddi tazminattan ve poliçe limiti ile sınırlı olacak şekilde sorumlu tutulmasına) karar verilmiş; hüküm, davalı ...., davalı ... vekili ve davalılar ...., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... vekili ve davalılar ...., ... ve ... vekili aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, 25/06/2010 tarihli duruşmada, davalı ...."ne yönelik davalarını atiye bıraktıklarını beyan etmiş, duruşmada hazır bulunan davalı şirket vekili ise aynı duruşmada atiye muvafakatlarının olmadığını, davayı takip edeceklerini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. HUMK"nun 185/1 maddesi (HMK"nın 123. maddesi) gereği, davacı, davalının rızası olmaksızın davasını takipten vazgeçemez. Bu durumda mahkemece, davalı şirket yönünden davaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Dava dilekçesinde, desteğin anne ve babası olan davacılar ... ve ... yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmemiştir. Hâl böyleyken, ıslah dilekçesinde, davacılar ... ve ... için destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir. Islah edilen dava, ıslah edilmiş şekliyle ıslahtan önceki davanın devamı niteliğindedir. Dava dilekçesinde hiç talep edilmeyen hususun ıslah yoluyla talep edilemeyeceği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan Yasada, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı sonucu olarak uyuşmazlığa uygulanacak yasal düzenlemenin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olduğu belirgindir. 26. maddedeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22. maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (Anayasa Mahkemesinin 23/11/2006 tarihli ve E:2003/10 K:2006/106 sayılı Kararı ile bu fıkrada geçen “sigortalı veya haksahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” bölümü iptal edilmiştir) kurumca işverene ödettirilir. …İş kazası veya meslek hastalığı, 3. bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3. kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir” düzenlemesine göre; iş kazası olduğu belirlenen kazada kusurlu olanlar Sosyal Güvenlik Kurumunun rücu alacağından kusurları karşılığı sorumludur.
    Peşin değer, gelecekte ödenecek gelirlerin, yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarını ifade etmekte olup; 506 sayılı Yasanın 26. maddesi, iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle yapılan ödemeler yanında, bağlanan gelirin başladığı tarihteki “ilk peşin sermaye değerinin”, maddenin öngördüğü koşullara bağlı olarak, işveren ya da üçüncü kişilerden tazmini olanağını öngörmüştür.
    Somut olayda, ... İş Mahkemesi"nin 2010/677 Esas 2012/553 Karar sayılı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davalılar ... ve ... aleyhine yöneltilen peşin sermaye değerinin rücuna ilişkin davada, davanın kabulüne, 60.679,08 TL peşin sermaye değerli gelirin davalılardan müşteken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, temyiz edilen karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesi"nin 08/04/2014 tarih, 2014/3620 Esas 2014/8181 karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanarak kesinleşmiştir. O halde mahkemece, desteğin iş kazası sonucu vefat ettiği, SGK tarafından desteğin hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin rücuya tabi olduğu gözetilerek iş mahkemesi kararı ile davalılar tarafından ödenmesine hükmedilen ve kesinleşen peşin sermaye değeri, hesaplanan tazminattan mahsup edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...., davalı ... vekili ve davalılar ...., ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...., davalı ... ve davalılar ...., ... ve ..."ya geri verilmesine 09/02/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi