3. Hukuk Dairesi 2020/1906 E. , 2020/3271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen vasiyetnamenin tenfizi davalarında mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün karar düzeltme aşamasından geçerek kesinleşmesinden sonra asıl davada davacı tarafından asıl davada verilen hükme yönelik olarak, 05/03/2019 tarihinde tashih talebinde bulunmuş, mahkemece verilen tavzih talebinin reddine dair 31/10/2019 tarihli ek kararın süresi içinde asıl davada davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada davacı; davalılar ile ortak murisleri ..."ın ... 1. Noterliği"ne müracaatla 24.07.2014 tarih 18087 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde bir vasiyetname tanzim ettiğini, vasiyetnameye konu ... İli Yenimahalle İlçesi, Ergazi Mahallesi, Çorak mevkiinde bulunan 16221 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 10 nolu bağımsız bölümü vasiyet ederken esasında kastının aynı yerdeki 11 numaralı bağımsız bölümü vasiyet etmek olduğu iddia ederek bu taşınmaz ile açılıp okunarak kesinleşen vasiyetname ile kendisine bırakılan taşınmazların adına tescil edilerek, vasiyetnamenin yerine getirilmesini istemiştir. Birleşen davada davacılar ise; vasiyetnamede belirtilen ve kendilerine bırakılan taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir.
Asıl davada davalılar murisin vasiyetinin aynen yerine getirilmesi gerektiğini savunarak asıl davanın reddini dilemişlerdir. Birleşen davada davalı ise, vasiyetnameye konu ... İli Yenimahalle İlçesi, Ergazi Mahallesi, Çorak mevkiinde bulunan 16221 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 10 nolu bağımsız bölümü vasiyet ederken esasında kastının aynı yerdeki 11 numaralı bağımsız bölümü vasiyet etmek olduğunu savunarak, birleşen davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; taraflar arasındaki ihtilafın sadece ... İli Yenimahalle İlçesi, Ergazi Mahallesi, Çorak mevkiinde bulunan 16221 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 10 nolu bağımsız bölümünün vasiyet edilip edilmediği hususu olduğu, asıl davada davacının davacının vasiyetnamede 10 numaralı bağımsız bölümden bahsedilmiş olmasına rağmen bununla 11 numaralı bağımsız bölümü kastedildiğini iddia etmiş ise de murisin ölümünden sonra bunu söyleminin imkan dahilinde olmadığı gerekçesiyle, asıl davada davacının 11 numaralı bağımsız bölüme yönelik talebinin reddine, asıl ve birleşen davada vasiyete konu edilen diğer taşınmazların vasiyet edilen taraflar lehine tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün asıl davada davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 02.04.2018 tarihli ve 2016/14455 E. - 2018/3286 K. sayılı ilamı ile kararın onanmasından sonra asıl davada davacı tarafından karar düzeltilme isteminde bulunulmuş olup, Dairemizin 25.12.2018 gün, 2018/4115 E., 2018/13240 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Bu defa asıl davada davacı; vasiyetnamede belirtilen ve kendisine vasiyet edilen ... ... Çiçekli Mahallesinde bulunan 4008 ada, 22 parsel 11 nolu bağımsız bölümün tamamının adına tesciline karar verilmiş ise de; bu taşınmazın ada numarasının 4006 olduğunu, 4008 olarak yazılmakla bu hatanın düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, 31/10/2019 tarihli ek karar ile, asıl davada davacının talebinin reddine karar verilmiş, asıl davada davacı ek kararı temyiz etmiştir.
Ek kararda özetle, tashihen düzeltilmesi istenen hususun vasiyetin açılmasına ilişkin 03/07/2013 tarihli duruşma tutanağında da ..., ... İlçesi, Çiçekli Mahallesi Çığ sokakta vaki tapunun 11852 pafta, 4008 ada 22 parsel 11 nolu bağımsız bölüm olarak yer aldığı, eldeki uyuşmazlıkta dava konusunu vasiyetnamenin tenfizi davası olduğu, tenfiz davasına yönelik mahkeme ilamının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden tavzih yoluyla düzeltilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun hükmün tashihi başlıklı 304.maddesinde “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re"sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." hükmün tavzihi başlıklı 305.maddesinde “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.",
Aynı yasanın tavzih talebi ve usulü başlıklı 306.maddesinde ise, “Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar." hükümleri bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; muris ...’a ait ... Yenimahalle Noterliği"nde 24 Temmuz 2012 tarih ve 18087 yevmiye sayı ile bir düzenleme şeklinde resmi vasiyetnamenin ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/977 E., 2013/1257 K. sayılı ilamı ile açılark okunduğuna yönelik kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, asıl davada davacının vasiyetnamenin tenfizi için dava açtığı, dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazlardan ... ... Çiçekli Mahallesinde bulunan 4006 ada, 22 parsel 11 nolu bağımsız bölümün tamamının adına tesciline karar verilmesini istediği, dava tarafları arasında bu taşınmaza yönelik herhangi bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı bu taşınmaza yönelik olarak dilekçesinde talebini 4008 ada şeklinde yazdığından mahkemece 4008 ada belirtilerek ilgili taşınmazın tapu kayıtlarının istendiği ancak belirtilen ada parsel numarasında bir taşınmaz bulunmadığının ilgili tapu müdürlüğünce bildirilmesi üzerine davacının taşınmazın esasen 4006 ada numarasına sahip olduğuna dair düzeltme dilekçesi sunduğu, mahkemece bu husus da nazara alınarak, söz konusu taşınmazın esasen 4006 ada olduğu gözetilerek yargılamanın vasiyetnamede belirtilen 4006 ada nolu taşınmaz üzerinden sürdürülerek buna göre karar verildiği ancak gerekçeli karar yazılırken taşınmazın 4006 olan ada numarası 4008 olarak yazılmakla hata edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının ada numarasının yazımında yapılan hatanın düzeltilmesine yönelik talebi üzerine mahkemece taraflar davet edilerek istem duruşma açılarak ele alınmıştır. Davacının talebi tavzih istemi olarak nitelendirilerek red kararı verilmiştir.
Her ne kadar; davacının parsel numarasına yönelik düzeltim istemi tavzih talebi olarak değerlendirilmiş ise de; istemin yazı hatasına dayalı olarak yöneltilmiş olması karşısında, HMK"nun 304. maddesi gereği istemin tashih olarak nitelendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Dosya kapsamından; vasiyetnamenin açılarak okunmasına ilişkin tespit hükmünün taraflara tebliğ edilerek kesinleştiği, eldeki vasiyetnamenin tenfizine ilişkin davada mahkemece davacının dava dilekçesindeki yazım hatasının sonradan fark edilerek düzeltilmesi neticesinde yargılamanın vasiyetnamede belirtilen ada numarasına göre doğru şekilde yürütüldüğü hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece gerekçeli kararın yazımında hataya düşüldüğünün kabulü gerekir.
O halde; mahkemece, davacının isteminin tashih niteliğinde olduğu ve vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davanın kesinleştiği ve taraflarca düzletilmesi istenen hükme yönelik infaz aşamasına kadar tashih isteminde bulunulmasında bir sakınca olmadığı gözetilerek, mahkemece yapılan yazım hatası nedeniyle tashih isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.