Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/1085
Karar No: 2021/499

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/1085 Esas 2021/499 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/1085 E.  ,  2021/499 K.

    "İçtihat Metni"



    Kararı veren
    Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 17. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 50-440

    Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ..."in TCK"nın 142/2-d ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 26.10.2010 tarihli ve 50-440 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesince 27.10.2015 tarih ve 4600-8348 sayı ile;
    "Sanık hakkında hırsızlık suçundan temel ceza belirlenirken suça konu aracın değeri gözetilerek, TCK"nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan orantılı şekilde ayrılmak gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan uygulama yapılması ve suçun gece vakti işlenmesine rağmen hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır." eleştirisi ile TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 14.08.2017 tarih ve 16814 sayı ile;
    "...Sanık hakkında iftira suçundan verilen mahkûmiyet kararının Özel Dairece bozulduğu ve hükmün henüz kesinleşmediği, bozmadan sonra dinlenen katılanın, hüküm tarihinden sonra inceleme dışı katılan ... ile görüştüklerinde, aracı aslında kendisinin aldığını söylediğini, yargılama aşamasında savunma tanıklarının da bu yönde beyanda bulunduklarını, aracı sanığın aldığına dair bir görgü tanığı veya aracın yedek anahtarının sanıkta olmasından başkaca da bir delil bulunmadığı, sadece inceleme dışı katılan ..."ın aracı kendisinin almadığı yönündeki ifadesi dolayısıyla sanığın aleyhine delil oluştuğu,
    Taraflar arasında araç satış bedelinin ödenmesi husunda anlaşmazlık olduğu, iftira suçlarından kurulan hükümlerin bozulması sonrasında dinlenen katılanın, inceleme dışı katılan ..."ın, "aracı almak ve sanığa iade etmek zorunda kaldım." dediğini beyan ettiği; bunun da taraflar arasında satış bedeli dolayısıyla hukuki alacak ve borç ilişkisi olduğu hususunu kanıtladığı; bundan başka sanığın araç bedelini alamadığı için tanık ..."in bedel yerine geçmek üzere ... plakalı aracı vermeyi teklif ettiğini ve kendisinin alacaklı olduğu miktarı kurtarmak için bunu kabul ettiğini beyan ettiği, tanık ..."in dosyaya sunduğu 30.03.2009 tarihli takas sözleşmesinde de bu aracın naklinden bahsedilmekte olup asıl davaya konu araçla ilgili satış sözleşmesi ya da sair belge sunulmadığı; bu durumun sanığın beyanını doğruladığı anlaşılmakla,
    Sanığın, aracın satışına aracılık eden inceleme dışı katılan ..."a "ya paramı ya arabam isterim." diyerek anahtarını vermek suretiyle aldırdığı aracı hırsızlamaktan mahkûmiyeti yerine araç satışı ile ilgili diğer sözleşmeler varsa getirtilerek şüpheden sanığın yaralanacağı da gözetilip hukuki ihtilaf bulunup bulunmadığının araştırılmaması, kabule göre ise; araç bedeli ile ilgili anlaşmazlık dolayısyla TCK"nın 146. maddesinin yeterince tartışılmaması, usul ve yasaya aykırıdır." düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 02.10.2017 tarih ve 3183-10885 sayı ile itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Katılan ... ve inceleme dışı katılan ... hakkında senette yağma; inceleme dışı katılan ... hakkında nitelikli hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçlarından ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş; sanık hakkında katılan ... ve inceleme dışı katılanlar ... ve ..."a yönelik iftira suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin Özel Dairece bozulmasına karar verilmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı hırsızlık suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Sanık ...’in 16.04.2009 tarihinde Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek kendisinin kullanmakta olduğu ... plakalı aracın ..., ..., ... ve Dayı lakaplı ... isimli şahıslar tarafından alınıp götürüldüğü ve adı geçen şahısların kendisini tehdit ederek zorla senet imzalattırdıkları yönünde şikâyette bulunması üzerine soruşturmaya başlanıldığı,
    Olayla ilgili tahkikat devam ederken katılan ...’nun 20.04.2009 tarihli dilekçesinde; Nevşehir’de bulunan Kalfaoğlu İletişim isimli iş yerinin ortağı olduğunu, ...’te faaliyet gösterdiği eski iş yerine ait ... plakalı aracını galerici ...’a sattığını, karşılığında bu şahıstan ... plakalı aracı aldığını, anlaşmaya göre aracın devrini üzerine aldığında 15.000 TL daha vereceğini, eski iş yerinden elinde kalan 140.000 TL’lik kontörleri ve cihazları, teslim aldığı yeni aracına koyduğunu, daha sonra bu aracın evinin önünde park hâlinde iken çalındığını, yaptığı görüşmede ...’ın aracın ruhsat sahibi olan şahıs tarafından götürüldüğünü söylediğini, aracını çalan ... isimli şahıstan şikâyetçi olduğunu belirtmesi üzerine hukuki ve fiili irtibat nedeniyle Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 06.05.2009 tarihli ve 1658 soruşturma sayılı evrakının 1610 sayılı soruşturma dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği,
    Sanık tarafından sunulan 02.11.2007 tarihli protokol başlıklı belgenin incelenmesinde; ... ...’in, sanığa olan borçlarına karşılık ... plakalı Volkswagen marka Transporter model aracını yediemin olarak sanığa teslim ettiği, aracın bankaya olan kredi borcu kendisi tarafından ödendikten sonra bahse konu aracın devrini sanığa resmî şekilde yapacağını ve borcundan 42.000 TL’nin düşeceğini taahhüt ettiği, sanığın da bu taahhüdü kabul ederek her iki tarafın protokolü birlikte imza altına aldıkları,
    Motorlu araç tescil belgesine göre ... plakalı 1996 model Volkswagen marka Transporter aracın İnan ...’e ait olduğu, 18.05.2009 tarihli vekaletname uyarınca bahse konu aracı satışa ve her türlü işlemi yapmaya ..., ... ve ...’ın yetkili kılındıkları, ... tarafından 30.03.2009 tarihinde ... ... adına kayıtlı bulunan ... plakalı aracın, 2007 model Transporter aracına karşılık olarak 12.000 TL değer üzerinden sanığa verildiği, kalan 20 TL’nin de elden sanığa teslim edildiği belirtilerek aynı tarihli oto satış sözleşmesi düzenlendiği,
    05.04.2009 tarihli oto satış sözleşmesinin incelenmesinde, katılan ...’na satılan 2007 model Transporter araç bedeline mahsuben 2006 model Ford Focus marka ... plakalı aracın katılan ...’ndan teslim alındığı, kalan 15.000 TL’nin aracın devri yapıldıktan sonra alınacağı hususunun açıklamalar bölümüne yazıldığı,
    Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2010 tarihli ve 1610 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şüpheli ...’in mağdur ...’a yönelik iftira suçundan yürütülen soruşturmanın tefriki ile başka bir numaraya kayıt edilmesine; ... ve ... hakkında senette yağma; ... hakkında hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçlarından ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
    Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2010 tarihli ve 60-16 sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında katılan ...’na yönelik gece vakti nitelikli hırsızlık; katılanlar ..., ... ve ...’a yönelik iftira suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı,
    Nüfus kayıt örneğine göre katılan ...’ın, karar tarihinden sonra 29.11.2011 tarihinde vefat ettiği,
    Anlaşılmıştır.
    Katılan ... aşamalarda; sanığı ve tanık ...’ı banka müşterisi olmaları dolayısıyla tanıdığını, sanığın iddialarının doğru olmadığını, araç devriyle kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını, sanığın çalıştığı bankadan 650.000 TL kredi çekmek istediğini, sorguladığında ödenmemiş bir çok senedin bulunduğunu tespit edince sanığa kredi kullandırmadığını, bu nedenle suç isnadında bulunmuş olabileceğini, bu olaylar nedeniyle çalıştığı bankadan ayrılmak zorunda kaldığını,
    Katılan ... aşamalarda; arkadaşı olan katılan ...’ın bir sohbet sırasında kendisine bir araç satın aldığını, daha sonra aracı satan şahsın yedek anahtar ile bu aracı evinin önünden alıp götürdüğünü anlattığını, olayı bu şekilde öğrendiğini, sanığı tanımadığını, kendisini senet imzalaması için tehdit etmediğini,
    Katılan ... aşamalarda; 2009 yılı Nisan ayında galerici ...’tan ... plakalı aracı 33.000 TL’ye satın aldığını, karşılığında da kendisine ait olan ... plakalı aracı 20.000 TL’ye verdiğini, satın aldığı aracın üzerinde haciz bulunması nedeniyle kalan 13.000 TL’yi daha sonra vermek üzere galerici ile aralarında anlaştıklarını, birkaç gün sonra satın aldığı aracın evinin önünden götürülmüş olduğunu fark ettiğini, araçta immobilizer sistem bulunduğunu, aracın kendi anahtarı olmaksızın götürülmesinin olanaklı olmadığını, tanık ...’i aradığında, “Aracın sahibi olduğunu düşünen ... almış olabilir.” dediğini, kendi imkanları ile yaptığı araştırma sonucunda aracının sanık ...’in Kaymaklı Kasabası’nda bulunan benzin istasyonunda olduğunu öğrendiğini, sanıkla kendisine ait Kalfaoğlu İletişim isimli iş yerinde görüştüklerini, yanlarında tanık ...’in de bulunduğunu, kendisinin sanığa “Madem, iyi niyetlisiniz, aracın içinde 140.000 TL değerinde kontör ve cihazlar vardı. Bunların karşılığında 140.000 TL’lik senet düzenleyin. Yarın akşama kadar aracımı ve içinde bulunan eşyamı eksiksiz teslim alırsam senedi size iade edeyim. Aksi hâlde senedi işleme koyayım.” dediğini, sanığın bu teklifi kabul edip imzaladığı senedi ...’e teslim ettiğini, yanlarında bulunan ... ve ...’nun bu konuşmaya tanık olduklarını, ertesi gün sanıktan ses çıkmayınca ...’u aradığını, tanık ...’un, sanıkla konuştuğunu, senedi getireceğini söyleyip akşam saatlerinde iş yerine gelerek senedi kendisine verdiğini, olayın anlattığı şekilde gerçekleştiğini, sanığa zorla senet imzalatmadığını, aldığı bu senedi borcuna mahsuben ... isimli şahsa verdiğini, sanığın yanında çalışan ismini bilmediği bir şahsın sonradan kendisine 45.000 TL değerindeki kontör ve cihazları iade ettiğini, geri kalan kısmın ise iade edilmediğini, katılan ...’ı ise tanımadığını,
    İftira suçundan kurulan hükümlerin bozulmasından sonra devam olunan yargılama sırasında; suça konu aracı aldıktan üç gün sonra evinin önünde park hâlindeyken çalındığını, tüm aramalarına rağmen katılan ...’ın telefonlarına cevap vermediğini, daha sonra kendisine ulaştığında, aracı, sanıktan aldığını ve sanığa vermek zorunda kaldığını anlattığını, arabayı katılan ...’ın almış olduğunu, bu hususları karar aşamasından sonra öğrendiğini, şikâyetçi olmadığını,
    Tanık ... aşamalarda; ... Otomotiv isimli iş yerinin sahibi olduğunu, müşterisi olması sebebiyle katılan ...’ı ve sanığı tanıdığını, 30.03.2009 tarihinde sanığın iş yerine gelerek 2007 model Transporter model aracını satmak istediğini söylediğini, 32.000 TL’ye anlaştıklarını, 20.000 TL’sini elden ödediğini, kalan 12.000 TL’lik miktar için de 1996 model yine Transporter model bir minibüs verdiğini, alım satıma ilişkin oto satış sözleşmesi düzenlediklerini, araç sanığın üzerine kayıtlı olmadığından devri almadığını, sanığın petrol istasyonu sahibi olması nedeniyle herhangi bir durumdan şüphelenmediğini, bu aracı sanıktan aldığını, kesinlikle katılan ...’dan almadığını, bu şekilde anlaştıktan birkaç gün sonra sanığın iş yerine gelerek aracı bir başkasına satmış olduğunu söyleyip aracın devrini istediğini, 18.05.2009 tarihinde sanığın aracı sattığı İnan ... isimli şahsa aracın devrini verdiğini ancak parasını geri alamadığını, 05.04.2009 tarihinde iş yerine bu kez katılan ...’ın gelerek araç satın almak istediğini söylediğini, sanıktan aldığı aracı 33.000 TL’ye katılan ...’a sattığını, karşılığında ise 18.000 TL’ye bu şahsın 2006 model Ford Focus marka aracını satın aldığını, kalan 15.000 TL’nin ise sanıktan aracın devrini aldıktan sonra kendisine ödenecek olduğunu, katılan ...’ın aracı bu şekilde alıp götürdükten birkaç gün sonra kendisini arayarak aracının evin önünde bulunmadığını söylediğini, bunun üzerine kendisinin de, istediği hâlde aracın yedek anahtarını getirmeyen sanıktan şüphelendiğini, katılan ... ile yaptıkları araştırma sonucunda aracın sanığın Kaymaklı Kasabasındaki iş yerinde olduğunu öğrendiklerini, sonradan katılan ... ve sanığın buluşarak bu hususu konuşmuş olduklarını, çağırmaları üzerine kendisinin de yanlarına gittiğini, sanığı görünce “Bana sattığın arabayı neden gidip adamdan aldın, benim sana verdiğim araba ve para ne olacak?” diye sorduğunu, sanığın, geriye ödeyeceğini söylediğini, katılan ...’ın, sanığa hitaben, “Aracın içinde bana ait 140.000 TL değerinde eşya var. Onların karşılığında senet düzenle. Eşyamı ve aracımı geri getirirsen senedi iade edeyim.” dediğini, sanığın da bunu kabul ederek senedi imzalayıp olay yerine çağırdığı arkadaşı ...’e yedi emin olarak teslim ettiğini, sonradan öğrendiği kadarıyla araçta bulunan eşya iade edilmediği için ...’un senedi katılan ...’a vermiş olduğunu, sanığın tehdit edilerek kendisine senet imzalatıldığı iddiasının doğru olmadığını, katılan ...’ı bankacı olması nedeniyle tanıdığını, ancak aracı bu şahsın getirmediğini, senet düzenlenirken katılan ...’ın iş yerinde kendisi dışında diğer şahısların bulunmadığını,
    Tanık ... aşamalarda; katılan ... ve sanığı Nevşehir’de esnaflık yapmaları dolayısıyla tanıdığını, hatırlamadığı bir tarihte katılan ...’ın kendisini arayarak iş yerine çağırdığını, gittiğinde iş yerinde sanık, katılan ..., ...’ın ağabeysi ..., ..., ... isimli bir şahıs ve birkaç kişi daha bulunduğunu, katılan ... ve sanığın, “Aramızda araç mevzusu var. Sana bir senet vereceğiz. Yarına kadar bu problemi halledersek senedi ...’e, aksi hâlde ...’a vereceksin.” dediklerini, ertesi gün akşam saatlerinde katılan ...’ın kendisini arayarak bir gelişme olup olmadığını sorduğunu, bunun üzerine kendisinin de sanığı aradığını, sanığın, “Problemi halledemedik, senedi ...’a ver.” dediğini, senedin 70.000 TL bedelli olduğunu, olayın anlattığı şekilde gerçekleştiğini, herhangi bir tehdit olayı görmediğini,
    Bozma sonrası yargılamada; katılan ... ve sanıktan duyduğuna göre, katılan ...’ın sanıktan aracın anahtarını istediğini, sanığın da aracın yedek anahtarını oğlu ... ile gönderdiğini, katılan ...’ın suça konu aracı, katılan ...’ın evinin önünden aldıktan sonra sanığa geri getirmiş olduğunu, olaydan sonra konuştuklarında katılan ...’ın, uğradığı maddi zarar nedeniyle açtığı davayı kazandığını ancak parayı almak istemediğini, sanıkla anlaşmak istediğini söylediğini,
    Tanık ... aşamalarda; bahse konu aracı abisinin kullandığını, sonradan abisinin askere gittiğini, hemşehrileri olan katılan ...’ın bir akşam evlerine ziyarete geldiğinde araç mevzusunun konuşulduğunu, babasının “Oğlum askerden dönünceye kadar aracı sen kullanabilirsin.” dediğini, katılan ...’ın da bunun üzerine aracı kullanmaya başladığını, duyduğu kadarıyla daha sonra bu aracı galericiye satmış olduğunu, babasının aracı geri istediğini, 2009 yılı Mart ayı içerisinde bir tarihte saat 22.00 sıralarında katılan ...’ın evlerine gelerek aracın yedek anahtarını istediğini, babasının anahtarı kendisiyle aşağıya gönderdiğini, evlerinin önünde katılan ... ve ... isimli arkadaşının beklemekte olduklarını, katılan ...’ın kendisini de alarak bir binanın önünde park hâlinde bulunan aracın yanına gittiğini, yedek anahtar ile çalıştırdığı aracı babasına geri getirdiğini, aracı babasına verirken, “Aracı size teslim ettim, gerisine karışmam.” dediğini, iddia edildiği gibi araçta kontörler bulunmadığını, eski bir cep telefonu ile dosyalar gördüğünü,
    Tanık ... kovuşturma aşamasında; 2009 yılının Şubat ve Haziran ayları arasında sanığa ait petrol istasyonunda pompacı olarak çalıştığını, sanığın Volkswagen marka Transporter model bir aracının bulunduğunu, sanığın bu aracı emaneten katılan ...’a verdiğini, daha sonra katılan ...’nun iş yerine gelip aracı geri istediğini, sanık, aracı ...’dan geri alıp yıkamak için istasyona getirdiğinde araçta eski bir telefon ve cüzdana benzer bir şey gördüğünü, bilgisinin bundan ibaret olduğunu,
    Tanık ... kovuşturma aşamasında; sanığın düzenlemiş olduğu 70.000 TL’lik senedi yanında katılan ...’a verdiğini, katılan ... sanıktan eşyasını geri alıncaya kadar yediemin olarak senedin kendisinde duracak olduğunu, ancak bundan vazgeçip senedi ...’e verdiklerini, senet düzenlenirken herhangi bir tehdit olayı yaşanmadığını, katılan ...’ın “Ya paramı vereceksiniz ya da senedi ödeyeceksiniz.” dediğini, olay yerinde katılan ...’ın da bulunduğunu, onun da 70.000 TL’lik senet düzenleyerek katılan ...’a verdiğini,
    Tanık ... kovuşturma aşamasında; olay tarihinde ve halen sanığa ait akaryakıt istasyonunda çalıştığını, bildiği kadarıyla sanığın Transporter model aracını katılan ...’a emaneten verdiğini, daha sonra katılan ...’ın aracı geri getirdiğini, bu aracı istasyona ait işleri görmesi amacıyla kendisinin kullandığını, aracın içinde önemli bir eşya görmediğini, herhangi bir senet bulunmadığını ancak katılan ... adına düzenlenmiş belgeler olduğunu,
    Tanık ... kovuşturma aşamasında; olayla ilgili bir bilgisinin bulunmadığını,
    Beyan etmişlerdir.
    Sanık ... aşamalarda; ... ... ile önceye dayalı bir alışverişlerinin bulunduğunu, ...’ın işlerinin bozulması nedeniyle kendisine olan borcunu ödeyemediğini, borcuna karşılık kendisine kredi ile aldığı ve ödemeleri devam eden ... plakalı Volkswagen marka minibüsü verdiğini, banka kredisini kendisinin ödeyeceğini, bankaya olan borcu bittiğinde de aracın satışını üzerine devredeceğini söylediğini, bu şekilde bahse konu aracı kullanmaya başladığını, ancak sonrasında ...’ın mali durumunun kötüleşmesi nedeniyle araca haciz konulduğunu, önceye dayalı tanışıklığı olan ve Nevşehir’deki bir bankada müdür yardımcısı olarak çalışan katılan ...’a bu durumu sorduğunu, “Sen bu aracın problemlerini gider, 5000-10.000 TL masraf ile olayı temizleyebilirsek temizleyelim. Oğlum askerden dönünceye kadar da sen binersin.” dediğini, katılan ...’ın araçtaki rehinle ilgili sorunu resmî yoldan çözebileceğini söyleyerek 2009 yılı Mart ayı içerisinde kendisinden aracı aldığını, araçla ilgili işlemlerin hangi aşamada olduğunu öğrenmek için beş gün kadar sonra bankaya uğradığını, katılan ...’ın, tanık ...’ı göstererek bu şahsın galerici olduğunu, haczin kaldırılması için araç bedeli kadar bir paranın gerektiğini, bu nedenle aracı ona devrettiğini söylediğini, tanık ...’in de, aracı ...’da bulunan birisine sattığını anlattığını, bunun üzerine kendisinin katılan ...’a dönerek “Ben sana böyle bir talimat vermedim. Aracı benden habersiz nasıl satarsın? Aracı bana geri getirin ya da değeri olan 20000 TL’yi verin.” dediğini, sonraki günlerde aracı Nevşehir’de gördüğünü, katılan ...’ı devamlı arayarak aracın ...’da olmadığını, aracını geri istediğini belirttiğini, beş gün kadar sonra katılan ...’ın kendisini arayıp aracın yedek anahtarının olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de olduğunu söylemesi üzerine evine gelerek yedek anahtarı aldığını, oğlu ... ile birlikte aracı almaya gittiklerini, iki saat sonra da aracı kendisine geri getirip verdiğini, aracı teslim aldığında alacaklısının kendisi, borçlusunun da ... ... olduğu beş adet protesto edilmiş 4000 TL bedelli çekleri gördüğünü, bunları alarak evine koyduğunu, araçta aynı zamanda eski model bir cep telefonu ve şarj aleti ile imitasyon gözlük bulunduğunu, ertesi gün Nevşehir’de bulunduğu sırada isimlerini sonradan öğrendiği katılanlar ... ve ... ile ..., Dayı lakaplı ... ve tanık ...’ın da aralarında bulunduğu kalabalık bir grubun yanına gelerek “Evimizin önünden arabayı kim aldı?” dediklerini, kendisinin de arabayı, katılan ...’ın getirdiğini söylediğini, grubun kalabalık olması nedeniyle çekinerek arabanın Kaymaklı’da park hâlinde olduğunu söylediğini, arkadaşları ..., ..., ... ve ...’nın bu konuşmaya tanık olduklarını, karşı gruptan Dayı lakaplı ... isimli şahıs ile arkadaşı olan ...’nın aracı almaya gittiklerini, kendilerinin de hep birlikte katılan ...’ın iş yerinde beklemeye başladıklarını, bir süre sonra ... isimli şahsın aracı iş yeri önüne getirdiğini, gruptaki şahısların “Biz bu aracı galerici ...’den satın aldık, evimizin önünden kim çalar? Aracın içinde 50-60 Bin TL değerinde kontör vardı, bu zararı kim karşılayacak?” dediklerini, kendisinin de araçta eski bir telefon, şarj aleti ve gözlük olduğunu söyleyip bunları teslim ettiğini, senetleri sorduklarında, bu senetlerin kendisine ait olduğu şeklinde karşılık verdiğini, bu şekilde ayrıldıklarını, daha sonra katılan ... ile görüştüğünde şahısların arabadan eksik çıkan eşya karşılığında kendisinden 2000 TL aldıklarını ve helalleştiklerini anlattığını, bunun üzerine ...’a “Aracımın bedeli ne ise benim paramı da öde.” dediğini, katılan ...’ın, “Galerici ...’den senin aracın bedelini almamıştım, gidelim, görüşelim.” şeklinde karşılık verdiğini, iş yerine gittikleri ...’in “Aracın bedeli 8000 TL, ancak şu an param yok, elimde ... plakalı bir araç var, üzerine 5000 TL verin, anlaşalım.” dediğini, pazarlık sonucunda katılan ...’ın, tanık ...’e 4000 TL verdiğini, kendisinin de aracı teslim aldığını, ancak ısrar etmesine rağmen tanık ...’in satışı üzerine devretmediğini, 13.04.2009 tarihinde katılan ...’ın bir hususta konuşmak üzere kendisini iş yerine çağırdığını, arkadaşı olan ... ile birlikte gittiğinde iş yerinde ..., katılan ... ve Dayı lakaplı ... isimli şahsın da bulunduğunu, katılan ...’ın, kendisinin alacaklısı olduğu, borçlusu ...’e ait 140.000 TL bedelli çekin arabadan çıkmadığını, vade tarihinin 15.04.2009 olduğunu zararının giderilmesini istediğini söylediğini, kendisinin bu duruma itiraz ederek böyle bir çekin araçta hiç bulunmadığını anlattığını, iş yerine katılan ...’ın çağrılmasını istediğini, katılan ...’ın korkudan iş yerine gelmediğini, arkadaşı olan ...’ın araya girip güvence istemesi üzerine katılan ...’ın getirildiğini, geldiğinde katılan ...’ın da araçta 140.000 TL bedelli bir çek bulunmadığını söylediğini, ancak şahısların “Kişi başına 70.000 TL bedelli senet imzalamadan buradan çıkamazsınız. Yarın, çek sahibi ...’i bularak yeniden 140.000 TL’lik çek yazdırırsak sizin senetleri geri veririz.” diyerek kendilerini tehdit etmeleri üzerine senetleri imzalamak zorunda kaldıklarını, kendisinin imzaladığı senedin güvence olarak tanık ...’de, katılan ...’ın imzaladığı senedin ise Dayı lakaplı ... isimli şahısta kaldığını, ertesi gün şahısların tanık ...’tan senedi alarak kendisi hakkında takip başlattıklarını,
    Kovuşturma aşamasında önceki beyanlarına ilaveten; tanık ... ile herhangi bir araç alım satım işi olmadığını, ... arabayı ...’e sattığını söyleyince 8000 TL’ye razı olduğunu, aracının karşılığında elden 20.000 TL ve kalan miktar için 12.000 TL değerinde araç almadığını, daha doğru bir ifadeyle 1996 model aracı, kendi aracı karşılığında vermiş kabul ettiklerini, ancak devri üzerine vermedikleri için ... plakalı aracı geri aldıklarını,
    Savunmuştur.
    Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkanı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Katılan ...’nun, harici satış sözleşmesi ile tanık ...’tan bedeli karşılığında satın aldığı ... plakalı aracın, yedek anahtarı kullanılmak suretiyle sanık ... tarafından çalındığının iddia ve kabul edildiği olayda;
    Sanığın aşamalarda değişmeyen anlatımlarında; suça konu ... plakalı aracı arkadaşı olan ... ...’den borcuna karşılık aldığını, aracın üzerinde bankanın rehin hakkının bulunması nedeniyle devri üzerine alamadığını, önceye dayalı tanışıklığı olan ve Nevşehir’deki bir bankada müdür yardımcısı olarak çalışan katılan ...’ın, araç üzerindeki haczi resmî yoldan kaldırabileceğini söylemesi üzerine işlemleri yapması ve bir müddet kullanması amacıyla aracını katılan ...’a verdiğini, birkaç gün sonra araçla ilgili işlemlerin hangi aşamada olduğunu öğrenmek için bankaya gittiğinde katılan ...’ın, tanık ...’ı göstererek bu şahsın galerici olduğunu, haczin kaldırılması için araç bedeli kadar bir paranın gerektiğini, bu nedenle aracı ona devrettiğini söylediğini, tanık ...’in de, aracı ...’da bulunan birisine sattığını anlattığını, bunun üzerine kendisinin aracın satılması yönünde bir talimat vermediğini belirterek aracını ya da bedelini istediğini, sonraki günlerde aracı Nevşehir’de görmesi üzerine katılan ...’ı arayarak aracın ...’da olmadığını söylediğini, birkaç gün sonra da katılan ...’ın kendisini arayıp aracın yedek anahtarının olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de yedek anahtarın bulunduğunu söyleyerek oğlu ... ile birlikte anahtarı evin önünde bekleyen katılan ...’a gönderdiğini, aynı gün iki saat sonra katılan ...’ın aracı kendisine geri getirip verdiğini, ertesi gün ismini sonradan öğrendiği katılan ...’ın, arkadaşları ile birlikte yanına gelerek aracı kimin aldığını sorduğunu, kendisinin de aracı katılan ...’ın getirdiğini anlattığını, devamında iş yerinde yaptıkları görüşmede, katılan ...’ın aracın içinde 140.000 TL’lik senet bulunduğunu söyleyerek kendisine ve iş yerine çağrılan katılan ...’a ayrı ayrı 70.000 TL’lik senet imzalatıldığını, imzaladığı senedin yediemin olarak tanık ...’e verildiğini, daha sonra bu senedin icraya konarak kendisi hakkında takip başlatıldığını savunduğu; katılan ...’ın, sanığın iddialarının doğru olmadığını, aracın satışıyla kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, katılan ...’nun ise suça konu aracı tanık ...’tan aldıktan sonra evinin önünden götürüldüğünü, sanığa zorla senet imzalatmadığını ifade ettiği, iftira suçundan kurulan hükümlerin bozulmasından sonra devam olunan yargılama sırasında; hırsızlık olayından sonra katılan ... ile konuştuğunda, aracı, sanıktan aldığını ve sanığa geri vermek zorunda kaldığını anlattığını, arabayı katılan ...’ın almış olduğunu, bu hususları karar aşamasından sonra öğrendiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm delillerin toplanması ve tartışılmasının zorunlu olduğu cihetle, dosya içinde ... ve... plakalı araçların alım satımına ilişkin harici sözleşme örnekleri bulunmakla birlikte öncelikle suça konu ... plakalı aracın trafik tescil bilgileri ile varsa sanık ve tanık ... arasındaki satışına ilişkin sözleşme örneklerinin getirtilmesi, Nevşehir 2. İcra Müdürlüğünün 2009/4632 esas sayılı takip dosyası ile Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.11.2012 tarihli ve 155-471 sayılı menfi tespit dosyasının incelemeye konu dosya içine alınması, sanık ve tanık ... hakkında iftira suçundan açılmış olan kamu davalarının da akıbetleri araştırılarak elde edilen tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; itirazın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesinin 27.10.2015 tarihli ve 4600-8348 sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
    3- Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2010 tarihli ve 50-440 sayılı, hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 26.10.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi