15. Ceza Dairesi 2013/26517 E. , 2016/2403 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ....."u telefonla arayan asker arkadaşı ...."in konuşma sırasında halasının oğullarının tarlada gömü bulduklarını, 3800 adet altını satma konusunda yardımcı olup olamayacağını sorduğu, bilahare altın alabileceğini düşünen katılanların halasının oğlu ....... olduğunu söylediği sanık ...... ile irtibata geçmelerini sağladığı, sanığın numune verebileceklerini söyleyerek katılanları ..... davet ettiği, ..... giden katılanları garajda .....ve sanığın karşılayarak kimliği tespit edilemeyen ...... isimli şahıs ile bir araya getirdikleri, ....... isimli şahsın verdiği numuneyi alarak geri dönen katılanların, numunenin gerçek olduğunu anlamaları üzerine sanık ile irtibata geçtikleri, sanığın halasının hastalığı nedeniyle ...... olduklarını söylemesi üzerine ...... giden katılanları sanığın karşılayarak, .... ile buluşmak üzere ...... götürdüğü, hastane bahçesinde .... ile buluşan katılanların hazırladıkları 3.000 TL"yi ....."a teslim ettikleri, altınları getirmek için ayrılan ......"ın ortadan kaybolduğu, kaçmaya çalışan sanığın da katılanlarca yakalanarak polise teslim edildiği, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin suçun sübutuna, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.