10. Hukuk Dairesi 2015/2390 E. , 2015/4660 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava, rucüen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverene ait inşaat işyerinde kalıp ustası olarak çalışan sigortalı gözüne kaçan bir madde sonucu sürekli iş göremezliğe uğramıştır.
Mahkemece, bozma sonrasında yürütülen yargılama sırasında alınan kusur raporu gözetilerek, işverenin % 70 kusurlu bulunduğu, olayın %30 oranında kaçınılmaz olduğu kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
1)Taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)506 sayılı Yasanın 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9. ve 10. maddeleri hükmüne göre, davalı işverenin rücu alacağından sorumluluğu için işe giriş bildirgesinin sigortalının işe başlatılmasından önce verilmiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesinden sonra meydana gelmemesi gerekir. Aynı yasanın 9. maddesi hükmüne göre,inşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün, Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde ise, en geç bir ay içerisinde işe giriş bildirgesinin verilmiş olması gerekir.
İnceleme konusu davada, 506 sayılı Yasanın 9 ve 10. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı; sigortalının özlük dosyası (hizmet cetveli ile birlikte) celbedilip dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle,somut olayda 4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 9 ve 10. madde koşullarının varlığı araştırılıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesine göre sorumluluğu; kusursuzluk ilkesine dayanır. İş kazasında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 10.maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
İşverenin, 506 sayılı Yasanın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesi konusuna çözüm getiren, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.03.1995 T., 1994/800 E., 1995/166 K. sayılı ilamında “...Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği tazminat (tavan) miktarını önce kusur durumunu hiç gözetmeksizin belirlemek ve belirlenen tazminat miktarını geçmemek üzere davalının olaydaki kusursuzluğu dikkate alınarak Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uygulanarak varılacak sonuç uyarınca rücu alacağına hükmetme...” gereği öngörülmüş olup; işverenin sorumluluk sınırlarının belirlenmesinde, kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tavanından, Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, % 50"den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir.
İşverenin, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi yanında 10. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak maddi tazminat miktarından, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun ve iş kazasının meydana gelmesinde etken olan kaçınılmazlık oranının %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, 506 sayılı Yasanın 9 ve 10. maddeleri kapsamında, işverenin sorumluluğu belirlenirken hatalı uygulama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.