8. Hukuk Dairesi 2012/3079 E. , 2012/11035 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Yeşilova Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25.05.2011 gün ve 304-157 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı ve dahili davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; tapuda vekil edeni adına kayıtlı bulunan dava dışı 335 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 335 ada 10 sayılı parsel içerisinde tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, uyuşmazlık konusu taşınmazda nizalı bölümün tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ve dahili dava ... vekili, kadastro tespitinin doğru olduğunu, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçirildikten sonra dava açıldığını, davada dahili dava yoluyla vekil edeni ..."a davalı sıfatı kazandırılamayacağını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine; ispat edildiği gereçesiyle 335 ada 10 parsel sayılı taşınmazda teknik bilirkişi Atila Atalay"ın 18.05.2011 tarihli ek raporuna ek raporunun ekindeki krokide A harfi ile gösterilen 72.68 m2"lik kısmın tapu kaydının iptali ile aynı ada ve son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Hükmün kabule yönelik bölümü, davalı ve dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu 335 ada 10 sayılı parselin 29.05.1998 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesizden ¾ payı davalı ..., 1/4 payı ise dahili davalı ... Tuğhan (Ayhan) adına tespit edildiği ve tespitin itirazsız olarak kesinleşmesi ile 10.12.1998 tarihinde tapu kaydının oluştuğu görülmüştür. Eldeki dava, davalı ... aleyhine 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle 11.09.2007 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, davanın tapu sicilinde malik olarak gözüken gerçek kişi ya da tüzel kişiler aleyhine, gerçek kişilerin ölmesi durumunda ise yasal mirasçılarına yöneltilmesi gerekmektedir. Ne var ki; eldeki dava, uyuşmazlık konusu
taşınmaz dava tarihi itibari ile tapuda paylı mülkiyet hükümlerine göre kayıtlı iken, kayıt maliklerinden sadece davalı ..."a yöneltilerek açılmıştır.Malikler arasında eldeki dava bakımından mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığına göre, bu yolda açılmış bulunan davanın diğer kayıt malikine yöneltilmek suretiyle yürütülmesi olanaklı bulunmadığı gibi ıslah yolu ile de kayıt maliklerinin davaya dahil edilerek davaya devam edilmesi mümkün değildir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, her zaman kendiliğinden değerlendirilir. Bu kapsamda anılan taşınmazda diğer kayıt malikinin davaya davalı olarak dahil edilerek,hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle iken; dava konusu 335 ada 10 ve davacının adına tapuda kayıtlı olup nizalı taşınmaza çap komşusu olan dava dışı 335 ada 9 sayılı parsellerin kadastro sırasında belgesizden tespit ve tescil edildiğine, bu durumda, taraflar iddialarını tanık dahil her türlü delille ispat edebileceğine; mahkemece, 16.10.2009 ve 04.04.2011 tarihlerinde yapılan keşiflerde dinlenilen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları ile tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek, teknik bilirkişi Atila Atalay"ın hükme esas alınan 18.05.2011 tarihli raporunun ekindeki krokide A harfi ile gösterilen kısım bakımından davanın ispat edildiğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığına, ne var ki az yukarıda açıklanan nedenlerle, dahili davalı ... (Tuğhan) bakımından yöntemine uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığından, anılan dahili davalı hakkında yargılama yapılarak hüküm kurulmayacağına göre, dava konusu 335 ada 10 sayılı parselde teknik bilirkişi Atila Atalay"ın 18.05.2011 tarihli raporunda A harfi ile gösterilen kısmın tapu kaydının iptali ile ¾ payının davacı, kalan ¼ payın ise Emsal Tuğhan adına (payın Emsal Tuğhan üzerinde bırakılarak) tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, bu hususun, gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olamamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ve dahili davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici madde 3’ün yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2. bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 18.40 TL. peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.