Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1854
Karar No: 2021/5760

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1854 Esas 2021/5760 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/1854 E.  ,  2021/5760 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davanın reddinin doğru olduğu ancak dava değerinin hesaplanmasında davacıların miras paylarının dikkate alınmadığı böylelikle fazla vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddi ile vekalet ücreti bakımından yeniden hüküm tesisine ilişkin olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.10.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’ın ... ada ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını yeğeni olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmazların mirasbırakan tarafından oğlu ... adına kız çocuklarından kaçırıldığını, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında iptal– tescile, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, istinaf aşamasında ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davanın reddinin doğru olduğu ancak dava değerinin hesaplanmasında davacıların miras paylarının dikkate alınmadığı böylelikle fazla vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusu kısmen kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine ilişkin yeniden karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın ... ada ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını davalıya satış suretiyle temlik ettiği, 1944 doğumlu mirasbırakanın 22.03.2016 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak çocukları; davacılar ile dava dışı ...’un kaldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısın miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; davacıların eşleri (damatları) ile arası açık olan mirasbırakanın, mal satmaya ihtiyacı bulunmadığı gibi davalının da alım gücünün olmadığı, davalı tarafından satış bedelinin ödendiğinin de ispat edilemediği hususları bir arada değerlendirildiğinde, temlikteki asıl iradenin dava dışı mirasçı ... lehine davacı kızlardan mal kaçırmak olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nın 371/1-a maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi