21. Hukuk Dairesi 2017/199 E. , 2018/1601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 29/06/2006-11/06/2012 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 01/12/2004-04/04/2006 tarihleri arasında dava dışı ...Ltd. Şti."ye ait ... sicil numaralı işyerinden bildirimlerinin yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 2006/6. ay ile 2008/5. aylar arasındaki çalışmalarının bu işyerine mal edildiği, 25/06/2008-03/11/2009 tarihleri arasında davalı ... A.Ş."ye ait ... sicil umaralı işyerinde çalıştığı, 04/11/2009-25/11/2009 tarihleri arasında dava dışı... Ltd. Şti."ye ait ... sicil numaralı işyerinden bildirimlerinin yapıldığı, 26/11/2009-30/09/2010 tarihleri arasında yeniden davalı ...A.Ş."ye ait 1042606 sicil umaralı işyerinde çalıştığı, 01/10/2010-03/07/2012 tarihleri arasında ise davalı ... Ltd. Şti."ye ait ... sicil numaralı işyerinden bildirimlerinin yapıldığı, tanık beyanlarından davacının dava konusu dönem boyunca davalılara ait işyerinde çalıştığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının dava konusu dönem boyunca davalılara ait işyerinde çalıştığı sabit olup 25/06/2008 tarihinden sonraki çalışmalarının Kuruma tam olarak bildirildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca 2006/6. ay ile 2008/5. aylar arasındaki çalışmalarının da dava dışı ...Ltd. Şti."ye ait olduğu anlaşılan ... sicil numaralı işyerine mal edilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 25/06/2008 tarihinden sonraki çalışmalarının Kuruma tam olarak bildirildiğini göz önünde bulundurarak hangi tarihler arasında hangi işyerinde çalıştığını gösterir şekilde açık ve infaza elverişli olarak hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...A.Ş. ve ... Ltd. Şti."ne iadesine,
22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.