8. Hukuk Dairesi 2012/11648 E. , 2012/11027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine, Merkez Esenbağ Köyü Tüzel Kişiliği ve dahili davalılar ... ve Sur Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.04.2011 gün ve 464/430 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde, mevki ve sınırlarını açıkladığı ve tapulama çalışmalarında "demirgirmez" olarak tespit harici bırakılan toplam 90 dekarlık tarlanın 20 dekarlık kısmının vekil edeninin babası tarafından imar-ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiğini, sonrasında müvekkiline kaldığını, yaklaşık eklemeli olarak 35 yıldan beri malik sıfatıyla ekilip biçildiğini açıklayarak 20 dekar büyüklüğündeki taşınmazın vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, 02.09.2005 havale tarihli dilekçesi ile, 11.06.2009 ve 08.04.2011 tarihli dilekçelerinde, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, Köprübaşı Köyünde kadastro çalışmalarına 1969 yılında başlandığını, taşınmazın yer aldığı Esenbağ Köyünün mahalle haline getirildiğini, belediyeye bağlandığını, Esenbağ Köyü Muhtarlığı yerine davanın belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, tescili istenen taşınmazın Büyükşehir ve Yenişehir Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, imar durumlarının belediyeden sorulması gerektiğini, taşınmazın mera niteliğinde bulunduğunu, TMK.nun 713/6. maddesi gereğince Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dahili davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ... Başkanlığına dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, teknik bilirkişi Baran Yılmaz"ın dosyaya sunduğu rapora ekli krokide belirtilen 14.667,72 m2"lik taşınmaz bakımından davanın kabulüyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın vekil edenine babasından kaldığını açıklamış, ancak babasından davacıya intikal biçimi konusunda herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ise, bu konuda hiçbir beyanda bulunmamışlardır. Öncelikle, davacının babasına ait nüfus aile kayıt tablosunun getirtilerek dosya arasına konulması, davacının babasının gelen nüfus aile kayıt tablosuna göre, sağ olup olmadığı saptandıktan sonra duruma göre, TMK. nun 701 ve 702. maddelerinin kapsamlarıyla dava koşulunun gözönünde tutulması ve buna göre inceleme ve araştırmanın yapılması gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu taşınmazın 18.04.1969 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında “Demirgirmez” niteliğiyle tespit dışı bırakıldığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan teknik bilirkişinin raporunda taşınmazın bulunduğu yerin ilçesi "Sur" belediyesi olarak bildirilmiştir. Taşınmazın bulunduğu yere komşu taşınmaz bakımından görülen aynı mahiyetteki tescil isteğine ilişkin davada verilen hükme dair Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/462-2010/1088 sayılı dosyasındaki teknik bilirkişi ise (Daire"nin 2012/3446 Esas ve 2012/2979 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere) taşınmazın bulunduğu ilçeyi "Yenişehir", köy/mahalle Köprübaşı (Esenbağ) olarak tarif etmiştir. Bu kapsamda, benzer mahiyetteki dosyalarda komşu taşınmazların hangi Belediyenin mülki sınırları kapsamında kaldığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur.Bu durumda, uyuşmazlık konusu taşınmazın mülki sınırları kapsamında kaldığı Belediyenin tereddüte ve denetime olanak verecek şekilde belirlenmesi, taşınmaz Yenişehir Belediyesi sınırları içerisinde kalan bir yer ise, davanın TMK. nun 713/3. fıkrası uyarınca ilgili kamu tüzel kişisi olması nedeniyle Yenişehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesi, davaya katıldıkları takdirde tanıklarını ve delillerini sunmaları için kendilerine süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaz “Demirgirmez” niteliğiyle tespit dışı bırakıldığına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle anılan Kanunun 17. maddesinde imar ve ihya için öngörülen tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Öte taraftan, Hazine 08.04.2011 tarihli dilekçesinde dava konusu yerin mera olduğunu savunmuş, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazda öncesinde hayvan otlatıldığını ifade etmişlerdir. Mahkemece, imar ve ihya koşulları üzerinde durulmadığı gibi mer"a savunması üzerinde de durulmamıştır.
Bu bakımdan öncelikle taşınmazın niteliği bakımından duraksama söz konusu olduğundan davanın açıldığı 01.06.2005 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1975 – 1985 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, taşınmaza komşu 370, 373, 387, 409, 410, 414 ve 415 tapulama parsellerine ait tapulama tutanakları ve ekleriyle kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları, mera savunması gözönünde tutularak taşınmazın sınırları içinde bulunduğu mahalleye ait tahsisli ve kadim mera kayıtları ile haritalarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, jeodezi ve fotoğrametri mühendisi aracılığıyla hava fotoğraflarının keşifte uygulanması, taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ya da hangi nitelikte bulunduğu konularında uzman bilirkişiden gerekçeli, denetime açık rapor alınması, tescili istenen taşınmaz bölümünün her iki hava fotoğrafları üzerinde işaretlenmesi, bundan ayrı kadim ve tahsisli meralara ait kayıt ve belgeler ile haritalar ve komşu parsellere ilişkin tapu ve vergi kayıtlarının teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, öte yandan kadim mera araştırması bakımından komşu köylerden olabildiğince yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişilerin tespit edilmesi ve taraflara yine komşu köylerden tanık bildirmeleri için yöntemine uygun şekilde süre ve imkan tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle olabildiğince keşif yerinde dinlenilmeleri, dava konusu taşınmazın kadim ve tahsisli mera kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, şayet anılan kayıtlar kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde, bu taktirde kadim mera araştırmasının yapılması, dava konusu taşınmazın kadim meradan açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, daha önce götürülmeyen başka uzman bilirkişi ziraat mühendisi aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı birlikte incelenmek suretiyle dava konusu yerin meradan açılan yerlerden bulunup bulunmadığının saptanması, uzman bilirkişiden gerekçeli, denetime açık ve komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı rapor istenmesi, 1975 ile 1985 tarihleri arasında çekilmiş hava fotoğrafları yok ise, ilgili kurumdan bunun gerekçesinin gösterilmesinin istenilmesi, davacının dava konusu yerin imar ve ihyasına hangi tarihte başladığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdüğü, emek ve para masrafını nasıl yaptığı, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarının da ayrıca yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulması, taşınmazın niteliğinin kesin bir biçimde belirlenmesi, TMK.nun 713/4. maddesinde belirtilen ilanların yapılması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
Bundan ayrı, HMK. nun 290. maddesi gereğince, taşınmaz ve çevresini gösterir yakın plan ve panoramik fotoğrafların birlikte keşfe götürülecek bilirkişi fotoğrafçı aracılığıyla çektirilerek keşfi yapan Hakim tarafından onaylandıktan sonra dosyaya eklenmesi gerekmektedir.
Davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 256,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden dahili davalı ... Başkanlığına iadesine, 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.