Esas No: 2019/5991
Karar No: 2022/3586
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/5991 Esas 2022/3586 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın bir kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm BOZULMAMIŞTIR. Ancak, sanığın hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler BOZULMUŞTUR. Bu durumda, sanığın tehdit suçu ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli kasten yaralama suçlarını aynı mağdura karşı işlemediği anlaşıldığından, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunacağı ifade edilmiştir. Kanuna uygun şekilde yapılmayan adli rapor alımı ve hüküm fıkrasında yapılan çelişkiler nedeniyle BOZULAN hükümde sanığın eylemini gerçekleştirirken sopa kullandığı kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında bıçak kullanıldığı belirtilerek çelişkiye neden olunması, itirazların yerinde görülmesi nedeniyle BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 109/3-a maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86. ve 87. maddeleri
- 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi ve 26. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanığın, katılan ... ...'e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı birden fazla kişi ile birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu silahtan sayılan sopa ile işlemesi karşısında, sanık hakkında şartları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK.nın 109/3-a maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın suçun unsurlarının oluşmadığına yönelik temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanığın, katılan ...'e yönelik hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasına ''birlikte'' ibaresinden sonra gelmek üzere ''aynı mağdura karşı'' ibaresinin eklenmesi ve sanığın tehdit suçu ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli kasten yaralama suçlarını aynı mağdura karşı işlemediği anlaşılmakla;
Hükümden sonra, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK.nun 106/1. cümle, 125/1 ve 86/2. maddelerinde düzenlenen suçların uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3-Sanığın, katılan ...'e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise;
a)Adli Tıp Kurumu uygulama ve kriterlerine göre, mağdurun yüzünde sabit iz kalıp kalmayacağı yönündeki raporların olay tarihinden itibaren en az "6 ay" sonra alınması gerektiğinin gözetilmeden, Malatya Devlet Hastanesi'nin olay tarihinden "2 gün" geçtikten sonra düzenlenen 22.04.2013 tarihli raporunun hükme esas alındığı anlaşılmakla, katılanın tüm tedavi evrakları ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna sevki ile, 5237 sayılı TCK'nın 86. ve 87. maddelerini kapsayacak şekilde adli raporunun alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanığın, katılan ...'e ait doktor raporunda belirtilen çehrede sabit iz oluşturur nitelikteki yaralanmanın 2009 yılında geçirdiği trafik kazasından kaynaklandığını belirtmesine rağmen bu konuda rapor alınmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın eylemini gerçekleştirirken sopa kullandığına yönelik mahkemenin kabulü bulunması karşısında, hüküm fıkrasında bıçak kullanıldığı belirtilerek hükümde çelişkiye neden olunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.