Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4859
Karar No: 2019/12158
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/4859 Esas 2019/12158 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2018/4859 E.  ,  2019/12158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi


    ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı verilen, istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmünün davalı ... avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili avukat ... ile davacı vekili avukat Uğur Kaplan"ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R
    Davacı avukat, davalılardan ..."ın vekili olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/437 Esas sayılı dava dosyasını takip ettiğini, ancak davalıların bu dosyada kendisini devre dışı bırakarak sulh olduklarını, ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili için ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne 2014/55 Esas ile dava açtığını, yapılan yargılama sonunda davalılardan talep edebileceği toplam vekalet ücretinin 137.229,81 TL olarak tespit edildiğini, bakiye alacak için eldeki ek davayı açtığını ileri sürerek, 135.229,81 TL vekalet ücretinin azil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, toplam 135.229,81-TL vekalet ücreti alacağının ilk dava tarihi olan 27/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı, davalı ... istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davalı ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı ..."ın faiz başlangıcına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 11/07/2017 tarih ve 2017/152 Esas ve 2017/206 Karar sayılı kararının (1) numaralı bendinin kaldırılmasına, davanın kabulü ile, 135.229,81-TL vekalet ücreti alacağının 20.10.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, eldeki dava ile müvekkili olarak ... adına davalı ... aleyhine asliye hukuk mahkemesinde muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davası açtığını, ancak tarafların anlaştıklarını ve dava dışı müvekkili ...’ın davadan feragat ederek davayı sona erdirdiğini, şimdilik 2.000,00-TL vekalet ücretinin tahsili için ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/55 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, söz konusu dosyada vekalet ücreti alacağının 137.229,81-TL olarak hesaplandığını, kararın kesinleştiğini ileri sürerek bakiye kalan 135.229,81-TL vekalet ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, “açılan dava, ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan ve onanarak kesinleşen davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması sebebiyle ek dava niteliğinde olup, kesinleşen davada; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine davacı avukat tarafından açılan tapu iptali ve tenkis davasında davacı asilin feragati sebebiyle davanın reddine karar verildiği, feragatten sonra davacı asilin (dosyamız davalısının), davacı avukatı azlettiği hususu kesinleştiğinden mahkememizce azlin haklı olup olmadığı yönünde inceleme yapılmamış, kesinleşen dosyada alınan bilirkişi raporunda belirlenen bedel dikkate alınarak ve bu dosyada hükmedilen vekalet alacağı düşülerek” davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin kabul kararına karşı davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuş ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Somut olayda, daha önce açılan kısmi davada saklı tutulan alacak yönünden ilk dava tarihi itibariyle temerrüdün oluşmadığı ve davacının eldeki dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünün ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece alacağa eldeki dava tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek ilk açılan dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve davalı ..."ın bu konudaki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Ne var ki bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ilk derece mahkemesine ait kararının hüküm bölümünün (1) numaralı bendinin kaldırılarak davalı ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı ..."ın faiz başlangıcına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 11/07/2017 tarih ve 2017/152 Esas ve 2017/206 Karar sayılı kararının (1) numaralı bendinin kaldırılmasına, davanın kabulü ile, 135.229,81-TL vekalet ücreti alacağının 20.10.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
    Hemen belirtilmelidir ki; kural olarak sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesinin 28.06.1960 tarihli, 21/9 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince istisnai niteliği gereği kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği tartışmasızdır.
    Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından 05.10.2018 tarihinde 2017/6 esas,2018/9 karar sayılı ilamla " İçtihadı birleştirmenin konusu, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinde yer alan ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk hallerinden olan sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin girip girmediği hususudur.... Avukatlık bir kamu hizmeti olmakla birlikte ücret karşılığında müvekkiline hukuksal yardım hizmeti sunan avukat ile iş sahibi/müvekkili arasındaki ilişki bir özel hukuk ilişkisidir...Özel hukukta, bir borç ilişkisinden doğan alacak hakkı da nisbi hak niteliğindedir. Böyle olunca alacak hakkı ancak o borç ilişkisi nedeniyle borçlu olan kişi ya da kişilere karşı ileri sürülebilir, yargısal kararlarda ve doktrinde borç ilişkilerinin nisbiliği ilkesi denilen bu ilke uyarınca sözleşmeler kural olarak yalnızca sözleşmenin tarafları bakımından hüküm ve sonuç doğururlar.... Akdi vekalet ücretinin iş sahibi ile hasmın müteselsil sorumluluğu kapsamında bulunduğunun kabul edilmesi hukuk güvenliği ilkesini zedeleyecektir. Ayrıca vekalet ücreti avukatın yaptığı hukuki yardımın karşılığı olan bir meblağ veya değeri ifade ettiği halde avukattan hiçbir hukuki yardım almayan hasmın, karşı yanın yaptığı sözleşmeden doğan vekalet ücreti nedeniyle onun avukatı lehine müteselsilen sorumlu tutulması, avukatlık ücretinin mahiyet ve amacına da uygun değildir. Tarafların aralarındaki dava ve uyuşmazlığı sulh ile sonuçlandırmaları her şeyden önce dava açılmakla bozulan toplumsal barış ve huzurun yeniden tesis edilmesini sağladığı gibi tarafların bir an önce hak ve alacaklarına kavuşmasını da temin etmektedir. Nitekim 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK"nın 140/2. maddesinde hakimin tarafları sulhe davet edeceği düzenlenerek sulh teşvik edilmiştir. Böyle olunca, usul hukuku bakımından bu kadar önemli bir müessesenin önüne sözleşmenin tarafı olmayan kişinin akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulması şeklindeki bir engelin konulması da doğru olmayacaktır....Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır." şeklinde karar verilmiş olup, somut olaya ilişkin çıkan bu içtihadı birleştirme kararına göre, davalı ..."ın davacının hak ettiği akdi vekalet ücretinden sorumlu olmayacağının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, yukarıda anlatılan İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HMK. 373. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalı ..."a ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi