20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1284 Karar No: 2014/5030 Karar Tarihi: 05.05.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1284 Esas 2014/5030 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/1284 E. , 2014/5030 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı ... Yönetimi 10.04.2012 tarihli dava dilekçesi ile dava konusu ... İlçesi, ... Köyü 2261 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalılar ... ve ... adlarına kayıtlı olduğunu ve beyanlar hanesinde Hazine lehine "2/A ve 2/B" şerhi bulunduğunu, taşınmazın 13/10/1998 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdit sınırlarının kısmen içerisinde kaldığını ileri sürerek, tahdit içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ve davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 2261 parsel sayılı taşınmazın, krokide (A2) ile işaretli 16,23 m2"lik kısmı ve (A3) ile işaretli 169,75 m2"lik ve (B2) ile işaretli 416,04 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının elatmanın önlenmesi talebinin reddine, davacı tarafın, Hazine yönünden, talebi konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdit hattı içerisinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 13.10.1998 - 13.04.1999 tarihleri arasında ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların temyize konu (A2), (A3) ve (B2) bölümlerinin orman tahdit hattı içerisinde kalan yerlerden olduğu ve dava tarihinde tapu kaydında lehine şerh bulunan Hazinenin kanunî hasım olduğu anlaşılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 05/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.