13. Hukuk Dairesi 2012/15113 E. , 2013/9669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki vekalet ücreti alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekilleri Avukat... ile davacı asil ... ve vekili Avukat ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile arasında 21/06/2000 tarihli vekalet sözleşmesi imzalandığını, 1 yıl süreli olan sözleşmenin yenilenmek suretiyle 14/05/2003 tarihine kadar devam ettiğini, ancak bu tarihte, herhangi bir haklı sebep olmaksızın davalı tarafından sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, akdin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle, bir kısım dosyalardaki vekalet ücreti alacaklarının tahsili için, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/489 esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu davanın derdest olduğunu, iş bu davanın konusunun ise, daha önce açmış olup, yargılaması devam eden dosyalar dışındaki icra takipleri ve davaları nedeniyle vekalet ücreti alacaklarının olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50.000,00 TL’nin 14/05/2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının hak etmiş olduğu tüm vekalet ücretlerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/489 Esas 2008/259 Karar sayılı dosyasının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu dosyada alınan 09/11/2005 havale tarihli bilirkişi raporunda, davacı avukatın davalı ...
Telekomünikasyon A.Ş."den 67.096,89 TL alacağı bulunduğunun belirlendiği, mahkemece davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 11.306,09 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verildiği, kesinleşen bu karar gereğince davacının toplam alacak miktarının 67.096,89 TL olduğunun anlaşıldığı” belirtilerek, davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 50.000,00 TL vekalet ücreti alacağının 14/05/2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile arasındaki vekalet sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle, bir kısım dosyalardaki vekalet ücreti alacaklarının tahsili için, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/489 esas sayılı dosyası üzerinden dava açtığını, söz konusu davanın derdest olduğunu, iş bu davada ise, daha önce açmış olup, yargılaması devam eden dosyalar dışındaki icra takipleri ve davaları nedeniyle vekalet ücreti alacaklarını talep ettiğini belirterek, dava konusu takip ve dosyalara ilişkin listeyi de sunmuştur.
Mahkemece davacı tarafından daha önce açılmış olup, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/489 Esas 2008/259 Karar sayılı dava dosyasında alınan 9.11.2005 tarihli bilirkişi raporundaki miktar (67.096,89 TL) esas alarak, kesinleşen davada 11.306,09 TL alacağa hükmedildiğinden bahisle, eldeki davada taleple bağlı kalınarak 50.000,00 TL üzerinden hüküm kurulmuşsa da, dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere, kesinleşen dava ile eldeki davanın konuları aynı olmadığı gibi, kesinleşen söz konusu davada, 9.11.2005 tarihli bilirkişi raporuna göre verilmiş olan 22.12.2005 tarihli ilk karar, davalının temyizi üzerine Dairemizin 10.7.2007 tarihli ve 2007/6622 esas, 2007/9918 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak alınan 6.6.2008 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 2007/489 esas 2008/259 karar sayılı ve 16.9.2008 tarihli kararla 11.306,09 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, Dairemizin 2009/2601 esas 2009/8360 karar sayılı ve 18.6.2009 tarihli ilamı ile kararın onanmasına, yine 2009/12557 esas 2010/1671 sayılı ve 15.2.2010 tarihli ilamıyla da karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere her iki davanın konuları aynı olmadığı gibi, mahkemenin kabulünün aksine “davacının alacak miktarının 67.096,89 TL olduğuna ilişkin” kesinleşmiş bir hüküm de söz konusu değildir. Dahası, mahkemece kararın gerekçe kısmının bir bölümünde de, iş bu davada alınan ve davacının alacağını 43.010,86 TL olarak tespit eden, “3.1.2012 tarihli bilirkişi raporunun kabule değer görüldüğü” belirtilmek suretiyle kararın kendi içinde de çelişkili oluşturacak biçimde karar verilmiştir.
O halde açıklanan tüm bu nedenlerle, mahkemece davanın yanlış değerlendirilmesi ve birbiri ile çelişkili ve dosyaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 750,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.