MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Kararlarda kanun yolu, süresi, mercii ve şekillerinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi zorunlu olup kararda temyiz süresinin başlangıcı için yüze karşı okunma ve tebliğ tarihinden itibaren denilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13.03.2012 tarih 2011/6-386 Esas 2012/99 sayılı kararında da değinildiği üzere tefhim ve tebliğ şeklinde verilen ve 7 günlük temyiz süresi de gösterilen kararlarda temyiz süresinin tebliğ ile başlayacağı, yanıltmanın söz konusu olmadığı anlaşılmakla;
Yokluğunda verilip, usulüne uygun ihtarı içeren gerekçeli kararın 30.09.2009 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK’un 310/1 maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra, 21.06.2010 tarihinde hükmü temyiz etmesi nedeniyle, anılan Kanunun 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak temyiz isteminin REDDİNE, 23.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.