17. Hukuk Dairesi 2013/11627 E. , 2015/2216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından işyeri paket sigortası ile sigortalanan müvekkiline ait işyerinde 30.07.2007 tarihinde saat 02.00 sıralarında çıkış sebebi belirlenemeyen yangın nedeniyle tekstil malzemelerinin, konfeksiyon ürünlerinin ve diğer malzemelerin yandığını, davalı şirketin ihbara rağmen ödeme yapmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL tazminatın ihbar tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 129.032,82 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, yangının şüpheli olduğunu ve davacı tarafından kasten çıkartıldığını, teminat kapsamında bulunmadığını, aksi halde dahi talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, 127.326,61 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
1)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, yangının kasten çıkarıldığının kanıtlanmamış olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Dava, işyeri sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ait işyerinin yangın rizikosunu da kapsar şekilde davalı tarafından sigorta örtüsüne alındığı, 30.07.2007 tarihinde bu işyerinde yangın çıktığı, işyerinde bulunan emtia ve demirbaşların zarar gördüğü hususları çekişmesiz olup esasen bu yönler dosya kapsamıyla da sabittir. Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık, davacının emtiaya ilişkin talep edebileceği tazminat miktarına ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan 05.03.2013 tarihli bilirkişi heyeti raporuna dayanılarak, davacının usulsüz tutulan defter ve kayıtlarının kendisi için bağlayıcı olduğu, bu kayıtlara göre yangın tarihinde kayıtlı emtia değeri olan 127.326,61 TL’nin tahsiline karar verilmiş ise de, usulüne uygun tutulmamış defter ve kayıtlardaki emtia stokunun tamamının zayi olduğunun kabul edilmesi doğru bulunmamıştır. Ancak, işyerinde yangına maruz kalmış emtia olduğu da çekişmesizdir. Zararın belirlenmesine ilişkin olarak mahkemece bilirkişi kurullarından 22.10.2012 ve 05.03.2013 tarihli raporlar alınmıştır. Dava öncesinde davalı sigorta şirketi tespit yaptırmıştır. Ayrıca, zararın belirlenmesine ilişkin olarak sigorta şirketi hasar dosyası kapsamında ekspertiz raporu düzenlenmiştir. Anılan tüm raporlar çelişkilidir. Bu durum karşısında mali müşavir, sigorta hukukçusu ve tekstil mühendisinden bilirkişi kurulu oluşturulup, önceki raporlar da tartışılarak ve tarafların tüm kanıtları değerlendirilerek, işyerinin boyutu, sigorta ettirenin ticari hacmi, emtiaların niteliği ve diğer özellikleri de dikkate alınarak, işyerindeki emtia hasarının tespit edilmesi, tüm bu araştırma ve incelemeler sonrasında, gerçek zararın miktarı kesin olarak saptanamaz ise 818 sayılı BK.’nun 42. maddesi uyarınca hakiminin kendisinin değerlendirme yapması, somut olayın özelliklerini tartışması, hakkaniyete uygun tazminat miktarına hükmetmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş,
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.