Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2765
Karar No: 2020/3167
Karar Tarihi: 11.03.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/2765 Esas 2020/3167 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/2765 E.  ,  2020/3167 K.

    "İçtihat Metni"

    ... Tic. San. Ltd. Şti vekili avukat ... ile ... vekili avukat ...
    aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13/05/2015 tarih ve 2014/222-2015/148 sayılı hükmün Dairemizin 22/11/2018 tarih ve 2018/6110-2018/11074 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
    K A R A R
    Davacı, avukatları olan dava dışı ..."in davalı avukatın yanında çalışmaktayken vekilleri olarak bilgi ve muvafakatleri olmaksızın 08.03.2007 tarihinde ve 19.03.2007 tarihinde davalıdan masraf olarak 35.000 TL ve 200.000 TL alındığını belirtir makbuz ve 19.03.2007 tarihinde yine bilgi ve muvafakatleri olmaksızın şirketlerinin alacaklı olduğu Kazan İcra Müdürlüğünün 2003/50 sayılı takip dosyasının davalı adına temlik edildiğine dair kabul ve taahhüt yazısı vermek sureti ile şirketlerini davalıya borçlandırarak bu borçlara karşılık temlik verdiğini, davalının da bu temlik belgesi ile icra müdürlüğüne başvurduğunu ve icra müdürlüğünce de dava dışı vekilleri Avukat ..."e tebligat çıkartıldığını, avukat tarafından bilgi verilmediğinden bilgileri dışında muhtıranın kesinleştiğini ve haberleri olduğu anda derhal icra müdürlüğüne başvurarak temlik işlemine itiraz ettiklerini, dava dışı avukat ..."in sahte temlik nedeni ile ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını ve mahkum olduğunu, ayrıca Baro Disiplin Kurulu Kararı ile de kınama cezası aldığını, ortada geçerli bir temlik sözleşmesi bulunmadığını, ayrıca dava dışı avukat ..."in aynı zamanda davalının da avukatı olduğunu ve davalı ile aynı büroda çalıştıkları sırada bu olayların yaşandığını ve iyi niyetten söz edilemeyeceğini ileri sürerek usul ve yasaya aykırı temlik işleminin ortadan kaldırılarak iptali ile dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ve sahte temlik nedeni ile %40"dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile Kazan İcra Müdürlüğünün 2003/50 esas sayılı dosyasına konu temlik işleminin iptaline dair verilen kararın davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22/11/2018 tarih 2018/6110 Esas ve 2018/11074 Karar sayılı ilamı ile taraf teşkilinin sağlanması yönünden kararın diğer temyiz nedenleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiş, davacı bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1-Davacı şirket eldeki dava ile alacaklısı oldukları Kazan İcra Müdürlüğü"nün 2003/50 Esas sayılı dosyasının muvafakatleri olmaksızın ve usulsüz şekilde temlik edildiği iddiası ile temlik işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitine ve davalının %40"dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile Kazan İcra Müdürlüğü"nün 2003/50 Esas sayılı dosyasındaki temlik işleminin iptaline karar verilmiştir.Verilen kararın davacı ve davalı tarafından temyizi üzerine Dairemiz 22/11/2018 tarih ve 2018/6110 Esas ve 2018/11074 Karar sayılı ilamı ile davacı şirketin dava açılmadan evvel ticaret sicilinden terkin edildiği,bu itibarla , taraf teşkilinin sağlanması bakımından bu dosya ile sınırlı olmak kaydı ile şirketin ihyası için karar aldırılıp bu karara göre davaya devam edilmesi için kararın bozulmasına karar vermiştir.Davacı şirketin karar düzeltme istemi ile birlikte sunduğu belgelerden;bu dava açılmadan evvel davacı şirketin ... 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2014/641 Esas sayılı dosya ile Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne karşı resen yapılan terkin işleminin yolsuz olduğu ve şirketin ihyası gerektiği iddiası ile dava açtığı,ilgili mahkemece de 2015/219 Karar sayılı ilamı ile şirketin aktif olarak ticaret hayatına devam ettiği,6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddenin 2.fıkrasındaki kısıtlayıcı hükme rağmen şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce sicilden yolsuz olarak terkin edildiği gerekçesi ile şirketin ihyasına ve ihya kararının sicil gazetesinde ilanı ile masrafların davacı şirketçe karşılanmasına karar verildiği, verilen kararı davacı şirketin masraflardan kusurlu olan sicil müdürlüğünün sorumlu olması gerektiği iddiası ile temyiz ettiği, yapılam temyiz üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi ‘nin 28/09/2015 tarih 2015/9165 E. ve 2015/9560 K.sayılı ilamı ile şirketin aktif olarak ticaret hayatına devam etmesine ve Ticaret Kanunu’ndaki kısıtlayıcı hükme rağmen yapılan terkin işleminde davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü"nün kusurlu olduğunun kabulü ile, ihya kararının ilanına ilişkin masraftan davalının sorumlu tutulması gerektiği gerekçesi ile bozulduğu ve 13.12.2016 tarihinde şirketin ihya kararı ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı anlaşılmıştır.Bir başka deyişle şirketin resen yapılan terkin işleminin yolsuz olduğu ve şirketin gerçekte faal olduğu hususu verilen karar ve yapılan ilanla açıklığa kavuşmuştur.Yukarıda anlatılanlar ışığında; davacı şirketin taraf ehliyetinin tam olduğu dikkate alınarak temyiz nedenlerinin incelenmesi gerekirken taraf teşkilinin sağlanamadığı belirtilerek kararın bozulması hatalı olmuştur.
    Bu anlatılanlar ışığında somut olaya dönülecek olursa; davacı şirket ilgili icra dosyasında temlikin iptalini,bunun yanı sıra muvafakatları olmaksızın vekilleri tarafından düzenlenen makbuzlarda davalıdan toplamda 235.000 TL borç aldıkları gözüktüğünden bu makbuzlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve davalının %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesini istemiştir.Mahkemece temlikin iptali hakkında karar verildiği halde menfi tespit ve kötü niyet tazminatı talepleri hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
    O halde mahkemece, davacı şirketin menfi tespit ve kötüniyet tazminat talepleri hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması , yukarıda açıklanan ilkeler ışığında HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde usul ve yasaya aykırı olup, hüküm bu nedenle bozulması gerekirken dairemizce zuhulen değişik gerekçe ile bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından Dairemizin bozma kararının kaldırılarak, mahkeme kararının yazılı gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Karar düzeltme nedenine göre davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 22/11/2018 tarih ve 2018/6110 Esas ve 2018/11074 Karar sayılı “bozma” ilamının kaldırılmasına, temyiz edilen hükmün yukarıda yazılı gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme nedenine göre davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 92,50 TL. harcın karar düzeltme isteyene iadesine, 11/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi