(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/28125 E. , 2020/3997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada 01.10.2003-11.07.2014 tarihleri arasında son olarak İzmir Karabağlar Şubesi müşteri işlemleri sorumlusu olmak üzere çeşitli şube ve görevlerde çalıştığını, iş akdini 1475 sayılı kanunun 14. md 1. fıkrasının 5. bendi gereğince yaş dışındaki koşulların sağlanması sebebiyle emeklilik nedeniyle feshettiğini ileri sürerek fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının fazla çalışma ücret alacağı bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanamadığı hususunda uyuşmazlık mevcuttur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda;davacı, 23.09.2009-13.06.2011 tarihleri arası Karşıyaka Girne şubesinde hafta içi 09:00-19:30 saatleri arası, yılda 4-5 cumartesi günü ve arşiv çalışma döneminde yaklaşık 2 ay her gün 09:00-21:00 saatleri arası olmak üzere çalıştığını, 13.06.2011-05.12.2011 tarihleri arası Bornova Şubesinde hafta içi 09:00-20:00 saatleri arası ve 3-4 defa cumartesi günü olmak üzere çalıştığını, 06.12.2011-26.01.2014 tarihleri arası İzmir 1. Sanayi Şubesinde hafta içi 09:00-21:00 saatleri arası, yılda 6-7 defa 09:00-23:00 saatleri arası ve yılda 5-6 cumartesi günü çalıştığını, 27.01.2014-11.07.2014 tarihleri arası Karabağlar Şubesinde hafta içi 09:00-19:30 saatleri arası ve 5-6 cumartesi günü olmak üzere çalıştığını, fazla çalışma ve hafta sonu tatil çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek alacak talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacı ile davalı banka arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 2. maddesinde ücretin, hafta tatili ve fazla mesai ücretlerini de kapsadığının düzenlendiğini, davacının yıllık 270 saati aşan herhangi bir fazla çalışmasının bulunmadığını, davacıya başarı primi olarak ödemeler yapıldığını, yapılan ödemelerin fazla mesai ücretini karşıladığını savunmuştur.
Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; davacı tanıklarının beyanının ortalamasının alınarak davacının haftanın iki günü saat 21:00’a dek çalışarak haftalık 5,5 saat fazla mesai yaptığının kabulünde dahi yıllık 270 saatin aşılmadığını belirlemiştir. Ne var ki; davacı tarafından alacak iddiasının ispatı hususunda tanık beyanlarının yanı sıra bilgisayar açılış kapanış saatleri, bankanın açılış kapanış saatleri ve mail bilgileri gibi işyeri kayıt ve belgelerine de dayanılmıştır. Nitekim davalı tarafça dosyaya iki klasör halinde olmak üzere evrak sunulduğu gibi, davalı Bankanın çok sayıda şubesi nezdinde yapılan incelemeler neticesinde hazırlanan iş müfettişi raporu ve eklerine ilişkin CD ‘nin de dosya içerisinde bulunduğu görülmektedir. Davacı tanıklarının davacı ile 1. Sanayi Şubesinde davalı tanıklarının ise Karabağlar Şubesinde birlikte çalışmış kimseler olduğu buna göre davacının yalnızca kendi şubelerinde geçen çalışmaları bilebilecek durumda oldukları da anlaşılmaktadır. Şu halde; dosyaya sunulan işveren kayıtlarının usulünce teknik incelemesi yaptırılarak çalışma saatleri tespit edilmek, tanıkların davacı ile aynı şubede birlikte çalışmalarının geçtiği dönemler bakımından beyanları ve iş müfettişi raporundaki bulgular gözetilerek, dosya kapsamına ve delil durumuna göre yeniden yapılacak değerlendirme ile sonuca gidilmesi gerekmekte olup, eksik incelemeye dayalı rapora göre verilen karar isabetsiz bulunup , bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.