Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1616
Karar No: 2020/4564
Karar Tarihi: 08.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1616 Esas 2020/4564 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, müvekkilinin aracıyla karıştığı kazada öldüğünü ve kazada karşı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu iddia ederek, davalı sigortacının müvekkillerinin murisinin vefatından önce kendisine ferdi kaza sigortası yaptırdığını ve ölümünün de bu sigorta poliçesi tarafından karşılandığını belirtmiş ve sigorta bedelini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacıların talebini kabul etmiş ve davalıdan toplam 121.000 TL'nin işleyecek ticari avans faiziyle birlikte ödenmesine hükmetmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ancak istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Temyiz eden davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu iddia etmiş ve davacıların ıslah talebinin geçersiz olduğunu belirtmiştir. Yüksek Mahkeme ise, ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu kabul etmiş ve İş Kanunu'nun 1420. maddesi ve Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları'nın 20. maddesi gereğince davanın zamanaşımına uğradığı sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri, sigorta sözleşmelerinden doğan taleplerin iki yılda zamanaşımına uğradığını ve ferdi kaza sigortası poliçesiyle ilgili özel düzenlemeleri içermektedir.
17. Hukuk Dairesi         2019/1616 E.  ,  2020/4564 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; 11/10/2015 tarihinde; müvekkilerin desteği müteveffa ..."nun kendi idaresindeki araçla karıştığı çift taraflı kazada vefat ettiğini, kazada karşı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı ...Ş"nin, müvekkillerinin murisinin vefatından önce davalı sigortacı nezdinde Ailem Ziraat Güvencesinde Sigorta Poliçesi ile kendisine ferdi kaza sigortası yaptırdığını, ölümünün de ferdi kaza sigorta poliçesinin karşıladığı bir risk olan trafik kazası neticesinde meydana gelmesi sebebiyle müvekkillerinin sigorta bedelini isteme haklarının doğduğunu, davalı şirketin 120.000,00 TL %20 iskonto=96.000,00 TL olarak taksitli ödemelerin peşin değeri ile 25.000,00 TL defaten ödeme bedelinin toplamı olmak üzere 121.000,00 TL ödeme sorumluluğunun bulunduğunu, davacıların peşinen ve taksitli ödemenin de iskonto yapıldıktan sonra hesaplanan tutarını, peşin olarak ödenmesini talep ettiklerini, ferdi kaza
    sigortacısı şirketin herhangi bir aktüeryal hesap yapılmaksızın tüm tazminat miktarlarından sorumlu olduğunu, kazanın münhasıran alkol etkisinde meydana gelmediğini ancak;davacı şirketin talep edilmesine rağmen bugüne kadar tazminat taleplerini yerine getirmediğini beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik toplam 10.000,00 TL"nin temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsili ile davacılar lehine müştereken ve müteselsilen (olmadığı takdirde veraset ilamındaki payları oranında) hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.
    İlk derece Mahkemesince; iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile toplu tazminat miktarı olan 25.000,00 TL ile 96.000,00 TL’nin toplamı olan 121.000,00 TL’nin dava tarihi olan 30/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile Gerze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/293 Esas, 2015/305 Karar sayılı veraset ilamındaki miras payları oranında davacılara ödenmesine karar verilmiş;hüküm aleyhine davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine;Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, BAM Daire kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, ferdi kaza sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
    6102 Sayılı TTK 1420. maddesi (6762 Sayılı TTK"nın 1268. maddesi), genel kural olarak, sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirmiştir. Bu düzenleme Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları"nın 20. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. 6762 Sayılı TTK"nın 1292. ve 1299. maddeleri hükmü uyarınca zamanaşımı süresinin başlangıcı sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan 5 günlük ihbar tarihinin son günüdür.
    Somut olayda davaya konu kaza 11.10.2015 tarihinde meydana gelmiş, olup ihbar süresi 16.10.2015 tarihi itibarıyla dolmuştur. Davacının talebi poliçe teminatının toptan alınmasına yöneliktir. Dosya kapsamında alınan hesap bilirkişi raporu uyarınca dava 20.02.2018 tarihinde ıslah edilmiş olup, temyiz eden davalı vekili tarafından süresi içerisinde, 26.02.2018 tarihinde ıslah zamanaşımı def"i de bulunulmuştur. O halde, mahkemece TTK hükümleri ve genel şartlardaki düzenlemelere göre zamanaşımı süresinin dolduğu gözönüne alınarak, ıslah edilen kısım yönünden temyiz eden davalının ıslah zamanaşımı def"inin kabulüne karar verilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçelerle zamanaşımı definin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün BOZULMASINA, dosyanın karar veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi