7. Ceza Dairesi 2016/8639 E. , 2016/7353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı kanuna aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Üst yer Cumhuriyet Savcısının 15.11.2011 tarihli yasa yoluna başvuru dilekçesi temyiz dilekçesi kabul edilerek yapılan incelemede;
14.12.2010 gününde verilen kararı yasal süresi geçtikten sonra 15.11.2011 tarihinde temyiz eden O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin CMUK.nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE,
Şikayetçi gümrük idaresi kamu davasından haberdar edilmemiş ise de 5271 sayılı CMK"nun 260. maddesi gereğince katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi kurumun suçtan zarar görme olasılığına göre, hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek şikayetçi gümrük müdürlüğü adına hazine vekili ile sanıkların temyiz talebine yönelik yapılan incelemede,
1- Sanıkların, İran sınırında yapılan pusu faliyeti sonucunda 400 litre kaçak ve yabancı menşeili mazot ile yakalandığının anlaşılması karşısında; sanığa isnat edilen eylemin 5607 sayılı Yasa"nın 3/1. maddesine muhalefet suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde 5015 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Uygulamaya göre de;
1- Suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı olan gümrük müdürlüğü duruşmadan haberdar edilmeden yargılama yapılıp hüküm kurulması;
2- Suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan ... katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
3- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
4- CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan, savunması talimat yoluyla başka bir hakim tarafından alındığı için, karar veren hakim tarafından duruşmadaki tutum ve davranışları izlenemeyen, dosyaya yansıyan olumsuz bir kişiliği de tespit edilemeyen sanıklar hakkında, bir daha suç işlemeyeceğine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu açıklanmadan, aynı mahkemenin benzer dosyalarında da kullandığı şablon nitelikteki "Şahsi ve sosyal durumu da dikkate alınan sanığın suç nedeniyle mahkememiz gözlemine ve dosya kapsamına yansıyan samimi ve inandırıcı pişmanlığı anlaşılamadığından, cezanın caydırıcı ve önleyici etkisini sanık üzerinde göstermesi gerekliliği yanı sıra adaletin gerçek anlamda ancak bu şekilde tecelli edeceği de düşünülerek yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmayan sanık hakkında..." gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ve “Sanıkların dosyaya ve mahkememiz gözlemine yansıyan samimi ve inandırıcı biçimdeki pişmanlığı bulunmadığından...” gerekçesiyle 5237 sayılı TCK.nun 51.maddesinin uygulanmaması,
Yasaya aykırı sanıkların, şikayetçi Gümrük Müdürlüğü vekilinin ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.