9. Hukuk Dairesi 2016/13595 E. , 2020/1788 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde 2011 yılı Nisan ayında yönetici olarak çalışmaya başladığını, davalı şirketin sorumlu müdürü tarafından davacıya mobing uygulandığını ve davacıyı işten çıkarmak için her türlü yola başvurulduğunu, davacıyla ilgili işyerinde asılsız iddialarda bulunulduğunu ve davacının işyerinde çalışamaz hale geldiğini, davacının zimmetine para geçirdiği iddialarında bulunulduğunu ve 02.08.2012 tarihinde işten kovulduğunu, davalı şirketin davacının iş akdine haksız bir şekilde son verdiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde ekip şefi olarak çalışmakta iken şirket çalışanları tarafından davacı aleyhine davalı şirkete bir takım ihbarlar geldiğini, davacının davalı şirkete ibraz ettiği taksi fişlerinin gerçek manada alışveriş yapılmadığı halde boş fişlerin üstü doldurularak sahte belge tanzimi ile davalı şirketten haksız kazanç elde ettiğini ve davalı şirketi zarara uğrattığını, davacının işten çıkarılmasını takiben davalı şirket tarafından Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının kendisine mobing uygulandığı iddiasının asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Davalı temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 426/A maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde, kısaca kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 426/A maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Davanın karar tarihi itibari ile mahkemece hüküm altına alınan miktar 1.936,44 TL olup, 2.080,00 TL.lik kesinlik sınırı içinde bulunduğundan, davalının temyiz isteminin HUMK.nun 426/A ve 432. maddeleri uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
2-Davacı temyizine gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bekletici sorun başlığı altında düzenlenen 165. maddesinin 1. fıkrasına göre, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
Feshe konu olayla ilgili olarak davacı hakkında sanık sıfatıyla ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/364 E. sayılı dosyasında dava açıldığı anlaşılmakla, kıdem ve ihbar tazminatı açısından bu davanın sonucu beklenerek karar verilmesi gerekirken ceza davasının sonucu beklenmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.