
Esas No: 2021/13359
Karar No: 2022/3677
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/13359 Esas 2022/3677 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir evin kirası için önceden verilen 2500 TL peşinatı aldıktan sonra evin tamirde olduğunu belirterek oyalamış, daha sonra borcunu ödemeyerek senet düzenlemiş ve borcunu ödemeyince kendisine iftira atılarak şikayet edilmiştir. Ancak yapılan soruşturmalarda sanığın iddiaları soyut ve gerçek dışı olup, katılan ve mağdura hukuka aykırı bir eylem isnat etmek suretiyle şikayette bulunmuştur. Bu nedenle, sanığın yazılı şekilde beraatine karar verilmesine karar verilmiştir. Karar, 5271 sayılı CMK'nun 280/1-a ve 303/1-a maddeleri ile açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
05/08/2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 280/1-a maddesindeki '' (1) Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra; a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, ... karar verir.'' ve aynı Yasanın 303/1-a maddesindeki ''(1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir: a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse,'' şeklindeki düzenlemeler karşısında; ilk derece mahkemesinden gelen dava dosyasının tekemmül ettiği, başkaca toplanması gereken delil bulunmadığı hallerde bölge adliye mahkemesince duruşma açılmaksızın 'Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine' şeklinde sanığın beraatine, davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunmasına karar verilebileceğinden, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinden önce katılan ...'ın Konya ilinde sanıktan ev kiraladığı,kira bedeline ilişkin 2500 TL'lik peşinatı da sanığa verdiği ve evi görmek istediğini ilettiği,sanığın ise katılana evin tamiratta olduğunu ve 1 hafta sonra teslim edileceğini belirterek oyaladığı, katılan ve arkadaşı olan mağdur ...'in 1 hafta sonra sanığın yanına geldikleri, evin teslim edilmemesi üzerine katılanın ödediği peşinatı sanıktan istediği, sanığın ise parasının olmadığını ve bu nedenle senet verebileceğini söyleyerek tanıklar ..., ... ve ...'ın huzurunda 12.08.2015 tarihinde 2500 TL'lik senet düzenlediği ve katılan ile mağdura verdiği, sanığın borcunu ödememesi üzerine katılanın Konya 3. İcra Dairesi'nin 2015/7802 takip sayılı dosyasında 31.08.2015 tarihinde bu senede dayalı icra takibi başlattığı,sanığın da bu takip üzerine 17.09.2015 tarihinde Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunarak katılan ve mağdurun kendisinden tehditle ve silahla senet aldıklarını belirttiği, bu şikayet üzerine mağdur ve katılan hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yağma suçundan soruşturma başlatıldığı, yapılan araştırmada; katılan ve mağdurun sanığı silahla tehdit etmedikleri, ev tutmak amacıyla sanıkla alışveriş yaptıkları, alışverişin gerçekleşmemesi üzerine vermiş oldukları 2500 TL'lik alacaklarını istediklerinin tespit edildiği ve yapılan soruşturma sonucunda sanığın soyut iddiaları dışında kamu davası açmaya yeter kanıt ve emare bulunmadığından katılan ve mağdur hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve bu nedenle sanığın iftira suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
Sanığın soruşturma aşamasında 17.09.2015 tarihli beyanında;senedin zor kullanılarak ve silah göstererek patronu olan tanık ...'ın yanında imzalatıldığını belirttiği, aynı gün 2. beyanında ise senedin arkadaşı tanık ... tarafından doldurulduğunu ve tanık ...'ın yanında çalışmadığını belirterek aşamalarda birbiriyle çelişen ve değişen anlatımlarda bulunması, sanığın kendisine katılan ve mağdurun ''silahla ve zor kullanılarak senet imzalattığı'' olgusunun olay yerinde bulunan tanık ... ve ...'ın bilgi ve görgüsüyle doğrulanıp desteklenmemesi,senedin 12.08.2015 tarihinde düzenlendiği, icra takibinin ise 31.08.2015 tarihinde başlatıldığı, sanığın olayın gerçekleştiği tarihte resmi makamlara ihbar ve şikayette bulunmayıp katılan ve mağdur ile arasında borcun ödenmemesinden kaynaklı anlaşmazlık doğduktan sonra yağma iddiasında bulunmasının iftira kastıyla hareket ettiğine dair somut ve inandırıcı delil teşkil etmesi,katılan ve mağdur hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın atılı suçun işlendiğine dair kanıt ötesinde emarenin dahi bulunmadığı tespitine dayanması karşısında; sanığın iddialarının soyut ve açıkça gerçek dışı olduğu,bu nedenle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla katılan ve mağdura hukuka aykırı bir fiil isnat etmek suretiyle şikayette bulunduğu anlaşıldığından,zincirleme şekilde iftira suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5271 sayılı CMK.nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanunun 304/2. maddesi uyarınca dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.