17. Hukuk Dairesi 2013/15641 E. , 2015/1229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın neden olduğu trafik kazası sonrası müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, 2.000,00 TL maddi tazminatın 06.12.2010 kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 67.786,03 TL"na arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kabulü ile 67.786,03 TL"nın 09.07.2012 dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-6100 Sayılı HMK"nun 266. (1086 Sayılı HUMK"nun 275.) ve takip eden maddeleri uyarınca, mahkemece, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, tarafların birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşü alınarak karar verilmelidir.Mahkemece alınan maluliyet raporunda, davacıda nörolojik bozukluktan sözedildiği halde heyette nöroloji uzmanı olmadığından rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
O halde mahkemece, ... Kuruluna davacının sevki sağlanarak, meslekte kazanma gücü kaybının belirlenmesi, davacıdaki nörolojik bozukluk ile kaza arasında illiyet bağı olup olmadığının tespiti hususunda rapor alınarak, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli olmayan maluliyet raporuna dayalı olarak, yazılı şekilde karar verilmesi, doğru görülmemiştir.
2- Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı nedeniyle davalı lehine HMK"nın 331. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma sebeplerine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.