11. Hukuk Dairesi 2019/246 E. , 2019/760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/06/2016 tarih ve 2014/417-2016/581 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dış...’nun, hesabında bulunan paranın usulsüz olarak davalıya ödendiği iddiasına dayalı olarak müvekkili banka aleyhine ikame ettiği davanın, ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesince kabulüne karar verildiğini ve anılan kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin anılan karar nedeniyle dava dışı...’nun cebri icra tehdidi altında, dava ve takip masrafları ve işlemiş temerrüt faizi da dahil olmak üzere toplam 600.673,16 TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin, davalı tarafından bankaya ibraz edilen ve iğfal kabiliyeti bulunan sahte talimatlar nedeniyle ödeme yaptığını ileri sürerek, 600.673,16 TL’nin ödemelerin yapıldığı tarihten tamamen tahsil olunacakları tarihe kadar işleyecek borca esas döviz cinsine bankalarca uygulanan en yüksek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kimseyi dolandırmadığını, meydana gelen zararın banka personelinin ihmalinden kaynaklandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı banka tarafından, dava dışı...’nun hesabında bulunan paranın davalıya usulsüz olarak havale edildiğinin kesinleşmiş mahkeme hükmüyle sabit olduğu, bu nedenle davalının, davacı bankanın dava dışı...’na ... olduğu asıl alacak miktarı kadar haksız kazanç sağladığı, bu miktarın ise 143.738,84 USD karşılığı olan 227.624,83 TL olduğu, zikredilen tutarın davacıya iadesi gerektiği, davacı tarafından, takip nedeniyle ödenen temerrüt faizi ve dava ve takip masrafları da davalıdan talep edilmişse de, davacı bankanın usulsuz ödeme yaptığını kabul etmeyerek hakkında dava açılmasına ve takip yapılmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle kendi
kusurundan kaynaklanan masrafları davalıdan talep edemeyeceği, bankanın dava dışı...’na karşı olan iade yükümlülüğünün kesinleşmiş mahkeme hükmüyle doğduğu, davalının sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun da aynı mahkeme kararına istinaden vücut bulduğu, bu nedenle huzurdaki davadan önceki tarihler bakımından temerrüt faizine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 227.624,83 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişir oranda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
...-) Dava, haksız fiil suretiyle mal iktisabına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmiştir. Ancak, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, her türlü sebepsiz zenginleşme hallerinde iade borcu, sebepsiz zenginleşilen tarih itibariyle doğmakta olup, iade borcunun doğumu için sebepsiz zenginleşenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmemektedir. Bu durumda, kural olarak, davalının, hesabına usulsüz olarak aktarılan parayı aktarıldığı tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya iade etmesi gerekmekle birlikte, davacı işbu davada, dava dışı mudiye bankaca yapılan ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiştir. Bu itibarla, mahkemece, davacı yanın talebi gözetilerek, dava dışı mudiye bankaca yapılan ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, işbu dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.