Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28521 Esas 2019/12143 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28521
Karar No: 2019/12143
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28521 Esas 2019/12143 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı oto alım satım işi yapan davalıdan araç satın aldı. Ancak aracın motor ve şase numaralarının üzerinde değişiklik yapıldığı gerekçesi ile araca el konuldu. Davacı, araç bedeli olarak ödediği 23.700 TL ile fazladan ödemek zorunda kaldığı 1.600 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istedi. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak davalı tarafından temyiz edilince, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemede, davacının tüketici sıfatını haiz olduğu, davalının ise galerici olduğu belirlendi. Bu nedenle ihtilafın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği açıklandı. Kanunlar açısından ise 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesi tüketici tanımı yaparken, 73. maddesi de tüketici ihtilaflarının tüketici mahkemelerinde görüleceğini belirtmektedir.
13. Hukuk Dairesi         2016/28521 E.  ,  2019/12143 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı oto alım satım işi yapan davalıdan 22.05.2012 tarihinde araç satın aldığını, araç bedeli olarak toplamda 23.700,00 TL ödediğini, daha sonra aracın motor ve şase numaralarının üzerinde değişiklik yapıldığı gerekçesi ile araca el konulduğunu ileri sürerek araç bedeli olarak ödediği 23.700,00 TL ile fazladan ödemek zorunda kaldığı 1.600,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı, ayıplı satış gerekçesi ile satış bedelini ve zararını istemiştir. Davalının dosyadaki delillere ve beyanına göre araç alım satımını mesleki amaçla yapan galerici sıfatını taşıdığı, davacının ise mevcut alım satımda tüketici sıfatını haiz bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki ihtilafın çözüm yeri genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesidir. Bu hususa dikkat edilmeksizin genel mahkeme sıfatıyla yargılamaya devam olunarak karar verilmesi hatalıdır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda mahkemece, müstakil tüketici mahkemesi olması halinde görevsizlik kararı verilmesi aksi takdirde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, asliye hukuk mahkemesi olarak davaya bakılarak sonuçlandırılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.