
Esas No: 2014/15244
Karar No: 2015/4552
Karar Tarihi: 12.03.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/15244 Esas 2015/4552 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, yersiz ödendiği ileri sürülen yetim aylıklarının davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ........ tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 106"ncı maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70"inci maddesinde, bu Kanun uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği 5510 sayılı Kanun"un 101"inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. 5510 sayılı Kanun"un geçici 4"üncü maddesinde ise; "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malullüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08.02.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ila 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir. Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır." hükmü öngörülmüştür.
Davacı Kurum tarafından, 5434 sayılı Yasa kapsamında Emekli Sandığı iştirakçisi iken 1946 yılında vefat eden babasından dolayı 01.01.2009 tarihinden itibaren bağlanan yetim aylığı; davalı kız çocuğunun, 1990 tarihinden itibaren kocası üzerinden 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı aldığı gerekçesi ile iptal edilmiş, 01.01.2009-31.10.2013 arası Emekli Sandığı kapsamındaki yersiz aylıkların istirdatı amacı iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
5434 sayılı Kanun hükümlerince bağlanan davaya konu aylığın kesilmesi ve yersiz ödemeye dayalı olarak istirdatına ilişkin uyuşmazlığın çözümünde ne 506 sayılı Kanun ne de 5510 sayılı Kanun"un uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda sözü edilen 101"inci madde hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesi görevli değildir.
Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesine göre kimler aleyhine idari yargıda dava açılabileceği açıklanmış olup, gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında idari yargı yerinde dava açılamayacağı ve dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu nazara alınmaksızın, işin esasına girilerek karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.