20. Hukuk Dairesi 2012/12545 E. , 2014/4961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 20.03.2012 gün ve 2011/15697-2012/ 4135 sayılı ilâmı ile bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki bütün belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Merkez, Büyükkalecik Kasabası 103 ada 41 ve 190, 218 ada 3, 244 ada 9, 14 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar, davacı gerçek kişinin zilyetliğinde ise de, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14.01.2000 gün ve 1040 sayılı kararı ile kabul edilen ... Tarihi Sit alanı içinde kaldığı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyecek yerlerden olduğu gerekçesiyle ve “Taşınmazların korunması gerekli kültür varlığı olduğuna dair şerh ile birlikte davacı gerçek kişinin kullanımında olduğuna yönelik şerh" verilerek Hazine adına tesbit edilmişlerdir.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının müvekkili lehine oluştuğu iddiasıyla dava açmış, yargılama sırasında 244 ada 9 nolu parsel hakkındaki davasından feragat etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 244 ada 9 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davanın feragat nedeniyle reddine, 103 ada 41 ve 190, 218 ada 3, 244 ada 14 ve 21 parsel sayılı taşınmazların ise kadastro tesbitlerinin iptali ile taşınmazların davacı gerçek kişi adına tesciline ve beyanlar hanesine “ ... tarihi sit alanı içerisinde kalmaktadır” şerhinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesince “Kültür Bakanlığı ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14.01.2000 gün ve 1040 sayılı kararıyla; ... ve ... illerin sınırlarında kalan ve 22.10.1981 gün ve 17492 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan, Bakanlar Kurulunun 31.08.1981 gün ve 8/3580 sayılı kararı gereğince, ekli haritada ... ve ... Tanıtma Merkezlerinin 500 metrelik bantla birbirinde bağlanması ile oluşturulan Başkomutanlık tarihi Milli Parkının ... kısmının, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 03.04.1990 gün ve 1067 sayılı kararına uygun olarak, tarihi sit olarak tescil edildiği ancak, ... kısmının değerlendirilmediğine değinilerek, Başkomutanlık Milli Parkının ... İli sınırlarında kalan ... kısmının tescili ile ilgili, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 03.04.1990 gün ve 1067 sayılı kararının geçerli olduğu ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma Yüksek Kurulunun 19.04.1996 gün ve 421 sayılı kararına göre işlem yapılması uygun görülmüştür.
Mahkemece sit alanlarını belirleyen haritaların uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parsellerin, Başkomutanlık Milli Parkı"nın ... bölümü için ilân edilen ve tescil edilen sit alanı içinde kaldığı ancak, davacı taraf yararına kadastro tespit gününden önce, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuşsa da, Hukuk Genel Kurulunun 09.11.1988 gün ve 1988/8-542 E. - 893 K. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 05.05.2003 gün ve 2002/8569 E. - 2003/3161 K., 12.07.2005 gün ve 2005/3703 E. - 2005/5342 K. 7. Hukuk Dairesi 17.02.2004 gün ve 2003/3655 E. - 2004/440 K. 1. Hukuk Dairesinin 02.07.2008 gün ve 2008/6404 E. - 2008/8270 K. sayılı kararlarında da değinildiği gibi, 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 15. maddesi ile bu kanun kapsamına giren yerlerin özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde tapuya tescili ve zilyetlikle yoluyla kazanılması olanağı yoktur. Açıklanan hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü yolunda hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu”na değinilerek oy çokluğuyla bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
30.05.2007 gün ve 26537 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 22/5/2007 tarihli ve 5663 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 11. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, “Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilân edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez.” şeklinde değiştirilmiştir. Yine, 2863 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. madde ile, “Kadastrosu devam eden taşınmazların sınırlandırma ve tesbiti işleri ile devam eden davalarda da bu Kanunun 11. maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Sınırlandırma ve tesbitleri henüz askı ilânına alınmamış taşınmazların kadastro tutanakları kadastro komisyonuna intikal ettirilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinin birinci fıkrasına uygun hale getirilir. 27/07/2004 tarihinden itibaren yapılan kadastro çalışmaları sonucu zilyetlik şartları oluştuğu halde sit alanlarında kalması nedeniyle Hazine adına tesbit ve tescili yapılmış taşınmazlardan 1 ve 2. derece arkeolojik sit alanları dışında kalan sit alanlarındaki taşınmazların kadastro tutanaklarında zilyet veya hak sahibi olarak belirtilen kişilerin veya mirasçılarının, Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahalli maliye kuruluşlarına müracaatları halinde maliye kuruluşunun talebi ile harca tâbi olmadan re"sen ilgilisi adına tescilleri yapılır” hükmü getirilmiştir.
... Milli Emlak Müdürlüğü tarafından Tapu Müdürlüğüne yazılan 16.07.2012 tarih 4915 sayılı yazı ile, “ 5663 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 2863 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. madde gereğince, İlimiz Merkez ilçeye bağlı Büyükkalecik Kasabası, Zafer ve Hisar Mahallesinde bulunan mülkiyetleri Hazineye ait olan ve yazımız ekinde gönderilen listede ada, parsel ve yüzölçümleri ile hak sahipleri belirtilen taşınmazların harca tâbi olmadan hak sahipleri adına tapuda re’sen tescil edilmesi”nin istenilmesi üzerine, tapu sicil müdürlüğünce dava konusu taşınmazlara komşu 218 ada 2, 4 ve 5, 217 ada 5, 6 ve 8, 103 ada 42, 330, 332, 165, 166, 186 ve 191, 244 ada 8, 10, 13, 17, 18, 19,20, 27 ve 25 sayılı parsellerin, 2863 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince hak sahiplerine dağıtıldığı bildirilmiştir. Belirtilen kanun değişiklikleri ile Milli Emlak Müdürlüğünün uygulamaları dikkate alındığında maddî yanılgıya dayalı bozma hükmünün kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin karar düzeltme isteminin KABULÜNE, Dairenin 20.03.2012 gün ve 2011/15697-2012/ 4135 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme talebi kabul edilen davacıya istek halinde harcın iadesine
24.04.2014 oy birliği ile karar verildi.