Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9640
Karar No: 2014/10838
Karar Tarihi: 15.05.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/9640 Esas 2014/10838 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/9640 E.  ,  2014/10838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 12/03/2013
    NUMARASI : 2012/202-2013/95

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10/09/1993 -11/06/1995 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesi istemiştir
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava, davacının 10.09.1993-11.06.1995 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 10/09/1993-05/11/1993 tarihleri arasında 10 gün davalı işverene ait . sicil numaralı işyerinden, 15/02/1995-11/06/1995 tarihleri arasında 49 gün davalı işverene ait . sicil numaralı işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, dönem bordrolarının getirdildiği, ücret bordrolarının olmadığı, davacı tanıklarının beyanlarının alındığı, tanıkların davacının çalışmalarının sürekli olduğunu bildirdikleri ve davacının bildirimi yapılan inşaatlarda davacının yaptığı işin kaç gün sürebileceğine dair keşif yapılarak inşaat bilirkişisinden rapor alındığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Somut olayda, İnşaat Mühendisi M.Ö.tarafından hazırlanan raporda “Söz konusu M. Mah.de bulunan Z+4 katlı bina ile 2. bina olan A. evler Mah.Dr.İ.K. T. İ.Ö.O karşısında bulunan Z+3 katlı binanın kalıp,kalıp iskelesi ve beton dökümü işleri tarafımca metraj yapılarak hesaplanmıştır. Buna göre bir dülger ustasının bu işi toplam 324 günde yapabileceği hesaplanmıştır.Bu işte bir beton ustasının bu işi 58 günde yapabileceği hesaplanmıştır. Yapılan hesaplamalarda bir adet işçi için gün sayıları belirlenmiştir.Bu işin kaç işçi ile bitirileceğinin hesaplanabilmesi için beton kalıp işinde çalışan işçilerin vasıfları ile birlikte sayılarının bildirilmesi halinde bir hesaplama yapılabileceği bu aşamada bu hesaplamanın mümkün olmayacağı, bu işin bitme süresinin-Müteahhidin şantiyede çalıştırdığı işçi sayısına, ekipmana ve malzemeye göre değişeceği, inşaatın yapım süresinin artacağı ya da azalacağı” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmış olup mahkeme tarafından davacının davalı işveren yanında talep edilen dönemde 173 gün sigortalı gösterildiği, mahkemece itibar edilen inşaat mühendisi bilirkişi raporuna göre bir dülger ustasının davaya konu işi 324 günde yapabileceği, tanık beyanları ile inşaatın yapıldığı dönemde davalı işveren yanında başka (kalıpçı) dülger ustalarınında çalıştığı, davacının tüm kalıp işini tek başına yapmadığı, çalıştığı sürelerin kuruma bildirilenler ile sınırlı olduğu, eksik bildirimin ispatlanamadığı sonucuna varıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de davacının dava konusu edilen dönemde davalı işyerinden 173 gün değil 59 gün bildirimi yapılmıştır.
    Yapılacak iş, teknik bilirkişi raporunda davacının yaptığı işin 324 günde tamamlanabileceği belirtildiğinden davacının dava konusu dönemde davalı işveren tarafından 59 gün hizmet bildirimi yapıldığından davacının çalışmalarını bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 324 güne tamamlamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi