10. Hukuk Dairesi 2014/28004 E. , 2015/4543 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi......... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden davalı taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, dava dilekçesinde 15/09/2006-29/09/2009 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istediği halde, Mahkemece talep aşılarak 01/09/2006-29/09/2009 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Mahkemece taleple bağlı kalınması ve buna uygun karar verilmesi gerektiği halde talebin aşılması hatalıdır. Mahkemece, bu hususun göz önünde bulundurulmaması bozma nedenidir.
3-6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kurum"a re"sen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurum"un, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.
6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7"nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanunda bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanunu"na yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
Şu durumda, hizmet tespiti davalarında Kurum"un fer"i müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.
Yargılama giderleri davada haksız çıkan, yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilmelidir. (HMK m.326/1) Eğer davayı kazanan taraf davayı bir vekil aracılığı ile takip etmişse haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. Davada haksız çıkan tarafta birden fazla kişi varsa mahkeme yargılama harç ve giderlerini davadaki ilgilerine göre bu dava arkadaşları arasında paylaştırılmalıdır. (HMK 326/2) Eldeki davada da; ..... ve davalı .... haksız çıkmış olduğuna göre, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin ve yargılama giderinin her iki davalıdan birlikte tahsili gerekirken, Mahkemece, hüküm de davalı....nın fer"i müdahil olarak benimsenip, yargılama gideri ve yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretinin davalı işveren olan ......"a yükletilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, yukarıda (2), (3) ve (4) numaralarda belirtilen aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.370/2 uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: 1-Karar başlığında yazılı “Fer"i Müdahil” sözlerinin silinerek yerine “Davalı” ibaresinin yazılmasına,
2-Hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan; “01.09.2006” tarihinin silinmesine ve yerine “15/09/2006" tarihinin yazılmasına,
3-Hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin dördüncü paragrafının silinerek, yerine; “ 2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre belirlenen 1.500 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” yazılmasına,
4-Hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin beşinci paragrafının silinerek, yerine, “Davacının bu yargılama nedeni ile yapmış olduğu davetiye, müzekkere gideri olmak üzere toplam 499,40 TL yargılama giderinin, davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” sözlerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ....."dan alınmasına, 12/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.