11. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2466 Karar No: 2020/6094 Karar Tarihi: 21.10.2020
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2466 Esas 2020/6094 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/2466 E. , 2020/6094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda belirttiği adresine 18/05/2016 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21. maddesindeki “....Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır...” ve muhatabın adresinde bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesinin birinci fıkrasındaki “...muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir.” hükümlerine aykırı olarak muhatabın adreste bulunmama sebebinin ne şekilde tespit edildiğine dair mevzuata uygun açıklama bulunmadığı, komşu imzası veya imzadan imtina beyanının yer almadığı tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanığın öğrenme üzerine 03/04/2019 tarihinde verdiği temyiz dilekçesi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiillere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümlerde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.