Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17652
Karar No: 2020/5806
Karar Tarihi: 27.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/17652 Esas 2020/5806 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasında taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ve taşınmazların adına tescili istemiyle açılan davada, mahkeme davacının talebini reddetmiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Mahkeme, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yaparak terekenin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediğini, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede ve kimlerin katılımıyla yapıldığı, taksime tüm mirasçıların katılıp katılmadığı gibi konularda araştırma yapmalıdır. Ayrıca taşınmazların 1960 yılından beri davacının zilyetliğinde olduğu belirtilmiştir ancak hangi hukuki sebep nedeniyle bu zilyetliğin olduğu da araştırılmalıdır. Kararda geçen kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
16. Hukuk Dairesi         2016/17652 E.  ,  2020/5806 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 137 ada 40 ve 56 parsel sayılı 19.806.71, 38.489,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, beyanlar hanesinde ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, ... ve istirakleri adına kayden intikal etmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim, satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kayıtlarının iptali ve taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahiller ... ve ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ...’nın davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., dava konusu taşınmazların kök murisleri ...’den intikal ettiği ve taksimen murisi ... kızı ...’ya kaldığını ve ... mirasçıları arasındaki taksimle de kendisine kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıkların bir kısmı, taşınmazların kök muris ...’dan intikal ettiğini ölümünden sonra oğlu ...’ya kaldığını, ... oğlu ...’nın çocukları arasında taksim yapıldığını ve taşınmazların 1960 tarihinden beri davacının zilyetliğinde olduğunu beyan etmişler; bir kısım tanıklar ise, taşınmazın kök muris ...’dan intikal ettiğini, terekenin taksim edilip edilmediğini bilmediklerini, ... oğlu ... mirasçıları arasında yapılan taksimle çekişmeli taşınmazların davalı ...’ya kaldığını, ancak 1960 tarihinden beri davacının zilyetliğinde bulunduğunu ifade etmişlerdir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ..."den kaldığı, ancak taşınmazların taksimle davacıya kaldığının ispat edilemediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere taşınmazların öncesinin ortak muris ...’e ait olduğu hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kök murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında usulüne uygun taksim yapılıp yapılmadığı hususunda toplanmaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının taksim olgusunu bilmedikleri yönündeki beyanları ile yetinilerek taksim yapılmadığı kabul edilmiş olup, taşınmazların 1960 yılından beri davacının zilyetliğinde olduğu belirtilmiş olduğu halde, bu kullanımın hangi hukuki sebebe dayandığı araştırılmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, kök murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayanlar var ise bunların temsil edilip edilmedikleri ya da sonradan taksime icazet verip vermedikleri, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği, taşınmazların davacının taşınmazlar üzerinde 1960 yılından beri var olan zilyetliğinin asli zilyetlik mi feri zilyetlik mi olduğu ve sözkonusu zilyetliğin hangi hukuki sebebe dayandığı sorulup saptanmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığı karar yerinde tartışılıp açıklanmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi