15. Ceza Dairesi 2013/23651 E. , 2016/2248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
SUÇLAR : 20/02/2009
HÜKÜM : a-) Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-e-son, 43/1,62/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
b-) Resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 2022 sayılı kanun kapsamında özürlü olmadığı halde %80 özürlü olduğunu belirten ve ...Eğitim ve Araştırma Hastahanesine ait olan sahte olarak tanzim edilmiş sağlık kurulu raporunu Sosyal Güvenlik Kurumuna ibraz ettiği, akabinde özürlü maaşı almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında 22.09.20111 tarihinde verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı sanığın yaptığı itirazı üzerine, ... Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verdiği ret kararı ile verilen hükmün kesinleştiği anlaşıldığından,dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Sanık savunması, katılan ifadesi, ekspertiz raporu ve dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken tayin olunan temel hapis cezasında zincirleme suç hükümleri uyarınca artırım yapıldığı halde adli para cezasında artrım yapılmaması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
a-)5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-e. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle fazla adli para cezası tayini,
b-)TCK"nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun “ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın tamamen hükümden çıkartılarak yerine, “Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e, son maddesi gereğince 425 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 354 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL "den hesap edilmek üzere sonuç olarak 7080 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ifadeleri yazılmak ve hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.