Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/25789 Esas 2016/2247 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/25789
Karar No: 2016/2247
Karar Tarihi: 01.03.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/25789 Esas 2016/2247 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm temyize götürülmüştür. Sanık, suç tarihinde kendisini doktor olarak tanıtarak müştekiyi aramış, daha sonrasında yardım derneğinden aradığını söyleyerek belirtilen hesaba para yatırması gerektiğini söyleyip müştekinin 1000 TL'yi belirtilen hesaba yatırması üzerine dolandırıcılık suçunu işlemiştir. Mahkeme hükmünde adli para cezası belirlenirken yasal gerekçe gösterilmeden tam gün sayısı asgari hadden uzaklaşılarak fazla ceza tayini yapılmıştır. Bu sebeple hüküm, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bir şekilde düzeltme yapılarak onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (1), (2), ve (4) numaralı fıkraları, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2013/25789 E.  ,  2016/2247 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık


Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, suç tarihinde .......... adına kayıtlı cep telefonundan müştekiyi arayarak kendisini doktor olarak tanıttığı, akabinde yardım derneğinden aradığını, kendisine daha fazla yardım edebilmeleri için belirtilen hesaba para yatırması gerektiğini söylediği, müştekinin de 1000 TL parayı sanığın belirttiği hesaba yatırdığı, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, müşteki ile tanık ifadesi, banka hesap ekstresi ve dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde aşağıda belirtilen bozma nedeni dışında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “90 gün”,”75 gün” ve “ 1500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “ 5 gün “, “ 4 gün” ve “ 80 TL “ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.