9. Hukuk Dairesi 2015/23029 E. , 2015/31951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 14. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2014
NUMARASI : 2014/134-2014/364
Davacı vekili tarafından verilen 01.06.2015 havale tarihli dilekçede Dairemizin 11.02.2015 tarih, ... sayılı düzeltilerek onama kararının ıslaha konu alacaklarda faiz başlangıcı yönünden maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması ve faiz başlangıcı yönünden de düzeltilerek onamaya dair karar verilmesi talep olunmuştur. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davalı işverenin ıslaha konu fazla çalışma ücreti ile yıllık izin alacakları yönünden 07.12.2009 tarihinde temerrüde düşürüldüğü ve ıslah dilekçesinde sözü edilen temerrüt tarihinden faiz talep edildiği gözden kaçırılarak karar verildiği anlaşılmakla yukarıda tarih ve numarası belirtilen Düzeltilerek onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılmaması nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının istifa ettiğini ve bu şekilde iş akdinin işçi tarafından haksız olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin kararı ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda, hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen kısım hariç, reddedilen bir alacak miktarı bulunmamakta olup mahkemece davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
Davalı işveren ıslaha konu yıllık izin ücreti ve fazla çalışma alacakları bakımından 07.12.2009 tarihinde temerrüde düşürülmüş ve ıslah dilekçesinde sözü edilen temerrüt tarihinden faiz talep edilmiştir. Davacı vekili tarafından karar bu yönüyle temyiz edilmiş olup, sözü edilen temerrüt tarihi yerine ıslah tarihinden faize karar verilmesi hatalıdır.
Davacının gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tuttuğunu açıkça ifade etmesine, bozmadan sonra aldırılan ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hak kazandığı toplam alacak miktarının, yine davacının talep ettiği toplam alacak miktarından fazla olduğunun anlaşılmasına rağmen mahkemece "fazlaya dair hakların saklı tutulmasına" karar verilmesi gerekirken fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi de hatalı olup bozma sebebi ise de bu hataların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK"nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK" nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
1- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan;
"4-Fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklindeki dördüncü bendin hüküm fıkrasından çıkartılarak,
"Her bir talep için davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına," cümlesinin, dördüncü bent olarak hüküm fıkrasına eklenmesine,
2- 2. ve 3. bentlerde yazılı olan “ıslah tarihi olan 14/03/2011 tarihinden itibaren” sözcüklerinin çıkarılarak yerine “temerrüt tarihi olan 07.12.2009 tarihinden itibaren” yazılmasına,
3- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan;
"8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine," şeklindeki sekizinci bendin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılmasına, sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin 2.50 TL"sinin davacıya arta kalanın davalıya yükletilmesine, 11/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.