Esas No: 2016/132
Karar No: 2021/648
Karar Tarihi: 02.02.2021
Danıştay 4. Daire 2016/132 Esas 2021/648 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/132
Karar No : 2021/648
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- Tasfiye Halinde … Petrol Turizm Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, şirket adına 2010/1-12, 2010/12, 2011/1-12, 2012/1-12, 2012/7,8,9,10,11,12, 2013/1-12, 2013/1,2,9,10,11,12 dönemine ilişkin olarak elektronik ortamda beyanname vermediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının faaliyette olduğuna ilişkin bir tespitin yapılmadığı, nakil gittiği vergi dairesince adresinde bulunamadığı için mükellefiyet kaydı açılmayarak bu durumun davalı idareye bildirilmesi üzerine davalı idarece tekrar mükellefiyet kaydının açıldığı ve dava konusu özel usulsüzlük cezasının kesildiği, bu haliyle davacının davalı idare yetki çevresinde faaliyette olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin yapılmadığından kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Dosyaların birleştirildiği, tüm dosyalar için vekalet ücretinin ayrı ayrı verilmesi gerektiği belirtilerek kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacının nakil sonrası yapılan yoklamalarda bulunamaması nedeniyle tekrar mükellefiyet kaydı oluşturulduğu, yapılan işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacının, temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160/3. Maddesinde; ''İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi veya başkaca bir ticarî, ziraî ve meslekî faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde, mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin edilir. Bu durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşu ile kamu kurumu niteliğindeki meslek üst kuruluşuna da bildirilir.'' hükümüne yer verilmiştir. Bu çerçevede belirli şartları taşıyan mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının vergi dairesince terkin edilmesi imkanı getirilmiştir. Verilen bu imkan şüphesiz ki idareye bu durumda olan mükelleflerin mükellefiyet terkin tarihini keyfi olarak belirleme yetkisi vermemekte, tam tersine belli şartlar dahilinde yapılması gereken işlemleri yapması ve yapılacak tespitlere göre mükellefiyetin re'sen terkini sorumluluğu getirmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 22/07/2009 tarihinde yapılan başvuru sonucu Göztepe Vergi Dairesi'ne nakil gittiği, anılan vergi dairesince yapılan yoklamalarda bulunamaması üzerine tekrar Beylikdüzü Vergi Dairesince mükellefiyet kaydının açıldığı ve elektronik ortamda beyanname vermemeden dolayı dava konusu özel usulsüzlük cezasının kesildiği bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, işyerinde bulunmadığı yapılan yoklamalarla tespit edilen ancak işi terk keyfiyetini vergi dairesine bildirmeyen ve dosyasında işini bıraktığına ilişkinde herhangi bir bilgi de bulunmayan mükellefin mükellefiyet kaydının devam ettiği süre zarfında beyanname verme yükümlülüğü devam ettiğinden dava konusu tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle, Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.