3. Hukuk Dairesi 2016/2465 E. , 2016/3813 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması-icra takibinin durdurulması-menfi tespit davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müşterek çocuk ... lehine iştirak nafakası bağlandığını, müşterek çocuğun 05.02.2013 tarihinde reşit olduğunu ileri sürerek, iştirak nafakasının kaldırılmasını ve hakkında yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin...inin eğitim hayatı devam ettiği için, reşit olması sebebiyle nafaka davası açmasına gerek olmadığını belirterek davanın reddini, müvekkili lehine hükmedilen iştirak nafakasının usul ekonomisi bakımından yardım nafakası olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının 06/02/2013 tarihi itibariyle reşit olduğu, ancak halen öğrenci olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, eğitimi devam eden müşterek çocuğa, reşit olsa dahi TMK"nun 328/2 maddesi uyarınca eğitimi sona erinceye kadar ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde bakmakla yükümlü oldukları, davalı yararına hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılıp, davalı tarafından yeniden dava açmasına gerek olmadığı belirtilerek, davalı için ödenmekte olan aylık 400 TL iştirak nafakasının kaldırılması isteminin reddi ile iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK’nun 328.maddesinde: “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer.
Buna bağlı olarak; çocuğun ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu talebi yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Yardım nafakası talebine ilişkin olarak davalı tarafça usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmamasına rağmen 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davacı taraf hakkında başlatılan ... İcra Müdürlüğünün 2015/440 Esas sayılı dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, müşterek çocuk ...13 tarihinde reşit olması ile birlikte davacı babanın iştirak nafakası ödeme yükümlülüğü kalktığından, bu tarihten sonrası için icra takibine konu edilen iştirak nafakası varsa miktarı araştırılarak bu miktar yönünden menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.